Müşriklerden birisi, Müslüman olduktan sonra Hz. Peygamber Efendimize gelip ağlayarak şu olayı anlatır:
Yâ Resulallah, İslamdan önce bizler toplum olarak kız çocuğa hiçbir değer vermezdik. Kız çocuğu doğan baba toplumda hakir görülür, kendisi de utanır, üzülürdü. Bu utançtan kurtulmak için öz yavrumuzu canlı canlı toprağa gömer katlederdik.
Benim bir kızım vardı. Beni çok severdi, yanımdan ayrılmazdı; ne desem yapar, sözümden çıkmazdı. Bir gün kuma gömmek için kıra götürdüm. Hiç itiraz etmedi, peşimden geldi. Kuma gömerken açtığım yere yattı ve tamamen gömüleceği zaman : “ Babacığım, babacığım ! “ diye ağlayarak haykırdı. Bu yüreğimde kanayan bir yaradır, bir acıdır.” Dedi.
İşte İslam,, insanlığı bu acılardan, bu utançlardan kurtarmıştır. İslam, kadına hayat hakkı, yaşama hakkı vermiştir. Kadına eşitlik getirmiştir, insanlığını öğretmiştir, şahsiyet kazandırmıştır.
KITA
Hızır gibi bekledik yolunu hasretle,
Azgın dalgalara binip gelirsin sandık!
Ey masallarımı süsleyen deniz kızı,
Nerdesin? Yine gelmedin, yine aldandık!
M.OYTAN
KITA
Affeyle bizi, geç kaldık Yâ Râb,
Emrine uyup sevap dermeye!
Geç kaldık Yâ Râb, manen geç kaldık!
Nefsen, vicdanen hesap vermeye!