Bu gecenin, Ramazan´ın hangi gününün hangi gecesi olduğu kesin olarak bilinmemektedir. Cenab-ı Allah, arayışta bırakmayı tercih etmiştir. Hz. Peygamber (s.a.s.), ?Ben Kadir Gecesini arayarak ilk on günde itikâfa devam etmiştim. Sonra ortadaki on günde itikâfa devam ettim. Sonra bana Melek geldi ve Kadir Gecesi son on gündedir.? dedi; ?Ve benimle beraber itikâfta bulunanlar dilerlerse son on günde de itikâf etsinler? buyurdu.O insanlar da Resûlullah ile beraber itikâf eylediler. Peygamber Efendimiz, ?Bana Kadir Gecesinin tek gecede olduğu gösterildi.? buyurdu.Bu bilgiler ışığında Mübarek Kadir Gecesinin Ramazan Ayının 27.ci gecesi olduğu umulmaktadır.
Rivayete göre, Hz. Ömer (r.a.), Huzeyfe (r.a.) ve ashâb-ı kirâmdan bir çoğu, Kadir Gecesinin ayın yirmi yedinci gecesi olduğu hususunda hiç şüphe etmiyordu.(İbn Hibban, Tenzibût-Tezhib, s1/384)
Bu konuda bizzat Peygamberimizin de bir Hadisi vardır: İbn Ömer´den rivayet edildiğine göre Resûl-ü Ekrem: ? Kim Kadir Gecesini araştırıyorsa, onu yirmi yedinci gecede arasın !? buyurmuştur.(Ahmed, Müsned, 1/240)
Peygamber Efendimiz, Kadir Gecesinin, içinde Kadir Gecesi bulunmayan 1000 aydan daha hayırlı olduğunu buyurmuştur. Bu süre 84 seneye yakın bir süre etmektedir.Bu gecede 6 saatlik bir ibadet süresinde, saat başına 13 yıl düşmektedir.Bir saat ibadet etmekle 13 yıl ibadet etmiş gibi sevap kazanılabileceği umulabilecektir.
Mübarek Kadir Gecesinin ölçülemez faziletlerinin bir kaynağı da bu gecede ebedî bir mucize olan Kur´anı Kerim´in Peygamberimiz (s.a.s.) e indirilmeye başlanmasıdır.Bu gecede Kur´an´ın indirilmesinin sonucu: Cebrail (a.s.) ve melekler, Cenab-ı Allah´ın emriyle, her türlü iş ve işlemler için yeryüzüne indirilirler. Sayılarının bilinemeyecek kadar çok olduğu düşünülmektedir. Bu gece, insanoğlu, Cebrail (a.s.) ve meleklerle aynı mekanı yani yeryüzünü paylaşmaktadır.