Birinin başına üzücü bir olay geldiğinde insan olarak ilk tepkimiz elbette üzülmek olur. Keşke o kişinin başına böyle üzücü bir olay gelmeseydi, keşke o kişi daha dikkatli olsaydı falan deriz. Kişi sadece dostunun acısına üzülmez ki insan olan kişi acı olan, insanı üzen her şeye üzülebilir. Dostun üzüntüsüne acı duyabilirsin. Çünkü onlar dostumuzdur ve zor anlarında dostlarımızın da yanında olmamız gerekir. Dostun acısına acı duymak ve kendimizi onun yerine koymak ve onun gibi hissetmek kolaydır ama dostun başarısına sempati duyabilmek ise sağlam bir karakter gerektirir.
Kendini bilen, insancıl düşünen ve insan olan kişi dostunun sadece kötü günlerinde değil iyi günlerinde de yanında olmalıdır. Kişi dostunun başarısına da sevinmeli ve onun başarısını da kendi başarısı gibi görmeli ve onun başarısına yürekten sevinmelidir. İşte böyle yapıldığı zaman sağlam bir karaktere sahip oluruz ve gerçek bir dost oluruz. Böyle olan dostluklar da bir ömür sürer. Sevdiğimiz arkadaşlarımızın, dostlarımızın, yakınlarımızın başarılı olması bizi daha çok mutlu etmelidir ve içimizde kesinlikle kıskançlık duygusu uyanmamalıdır.
İçimizde sevgi, mutluluk olmalıdır. Sanki biz bir şeyi başardık gibi sevinmeliyiz. İşte bunu yaptığımız zaman karakteri oturmuş , sağlam bir kişilik oluruz. Bu yürekten yatığımız zaman daha kendimiz olur bizi biz yapan değere sahip oluruz.