Mesleğe spor muhabiri olarak başlamış biri olarak kırk yılda bir de olsa spor yazmam yadırganmaz diye düşünüyorum. Kayıp sezonlar başlığını attım zira son yılardaki Türk futbolunun hali ahvali ortada. Anadolu kulüpleri her zaman olduğu gibi inandırılmış çaresizliğin girdabın kaderine razı. İstanbul´un büyütülmüşleri ise saçının teline kadar borç batağında yabancı sermayeli Bankaların esiri konumuna düşmüş durumda. Sportif başarı ise hak getire, artık Avrupa kupalarında eleme turlarını dahi geçemiyorlar. İçinde bulunduğumuz sezon yük sadece Başakşehir ve Sivasspor´un omuzlarına yüklendi, onlarda doğal olarak o yük altında ezildi...
Tüm bu olumsuzlukları görüp, masaya yatırıp çözmesi gereken federasyon ise kulüplerden daha beter. Kararsız, tutarsız, beceriksiz bir halde. Geçtiğimiz sezon küme düşen kulüpleri pandemiyi bahane ederek liglerde tutu. Kaybedeni olmayan bir yarış icat ederek kalitenin düşmesini hızlandırdı. Borcu en çok olana en yüksek, en az olana en az harcama limiti tayin etti. Sezon başı yabancı sınırlamasını duyurdu devre arasında bırakın sınırlamayı artırma karaı aldı. Varı, avarı, komitesi, kurulu sorun çözmek yerine sorunun bir parçası haline geldi. Bunlar uzun konular üzerine değil makale kitap yazılır. Ben şimdilik bu bölüme bir virgül koyup kendi yerelimize dönmek istiyorum.
Son bir yıldır Dünyayı kasıp kavuran Corona salgını Futbolu da vurdu. En çokta Sivas futbolunu vurdu. Geçtiğimiz sezon liglere verilen pandemi arasından sonra yüzümüz bir türlü gülmedi. O ana kadar şampiyonluğun en büyük adayı olan Sivasspor, liglerin tekrar başlamasından sonra adeta nazara gelmişçesine geriye gitti. Bu sezon ise önce Avrupa hayallerimiz söndü. Sonra ligde bir türlü istediğimiz çıkış yakalanamadı. Son umudumuzu Türkiye kupasına bağlamıştık ki o da olmadı... Avrupa kupalarına giden Anadolu kulüplerinin makûs talihini Sivassporda yaşadı.
Her şeye rağmen bu seviyelerde bir kulübümüzün olması önemlidir. Gurur duyulacak bir şeydir. Ekonomilerin çöktüğü bu dönemde bu sezonda böyle olsun ne yapalım. Süper ligde olduğumuz sürece sürdürülebilirlik açısından borçsuz olmakta şampiyonluk kadar önemlidir. ..
Belediye sporumuza gelince; Bir çok şehir kulübünün hayal ettiği yerde olması bizim açımızdan önemlidir. Özellikle iki sezondur hedefsiz bir görüntü çizse de geleneği, prensipleri kurumsal yapısı olması itibari ile Sivas futbolu açısından önemlidir. Takımın başında olan kendi evladımız Özer hoca iki sezondur adete şapkadan tavşan çıkarıyor. Eldeki malzemeden maksimum verim alarak gençlerle zevkli maçlar izlettiriyor bizlere. Alt yapılardan yetişen gençlerin oynatılması da bir kazanç, bir başarıdır. Bu nedenle sahip çıkılması, korunması, yaşatılması gerekir...
Tüm bu fulu bir ortamda dahi Futbol yine de en önde gelen zevkimiz, heyecanımız, merakımız. Tatlı rekabetimiz muzip esprimiz. Haliyle bu sezonun sonda kimin kazanacağını kimin kaybedeceğini de elbette merak ediyoruz. Liglerle ilgili tahminlerimi 28 Ağustos 2020 tarihinde sosyal medya ağlarında yazmıştım. Altı ay sonra bugün yine aynı fikirdeyim tahminlerimi değiştirmedim. Hatırlatalım.
Belediye sporumuzun olduğu ikici lig kırmızı gurupta;
Eyüpspor Şampiyon olur. Biz kesinlikle düşmeyiz. Karabükspor, Mamakspor. Elazığspor kesin düşer. Eğer dört takım düşürürlerse Devletten tesis yapacağız diye alınan ödeneği devre arasında Transfere harcayan Bayburtspor onca transfere rağmen yüzde 90 dördüncü düşen takım olur.
Birinci ligde;
Samsunspor ve Adana Demirspor çıkan üç takımdan ikisi olur. Üçücü takım Giresunspor veya İstanbulspordan biri olur diye tahmin ediyorum . Düşenlere gelince, Eskişehirspor, Ankaraspor kesin düşer. Üçüncü takım ise Adanaspor veya Balıkesirspor´dan biri olur.
Ve Süperlig;
Biz kesinlikle düşme korkusu yaşamayız. Zirve ise şöyle olur. Fenerbahçe transfer şampiyonu, Beşiktaş gönüllerin şampiyonu, maalesef Galatasaray da ligin Şampiyonu olur...