CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu geçtiğimiz hafta grup konuşmasında reklam yaptı, aynı akşam Cumhurbaşkanı Erdoğan ve ekibinin seçimden sonra kaçacağını iddia ettiği 5 dakikalık bir konuşma yaptı. Türgev ve Ensar Vakfı’nın ABD Türk Gençliğini Fetö’nün elinden almak için hayata geçirmeye çalıştığı yurt projelerini örnek göstererek üzerinde ne yazılı olduğu belli olmayan A4 kağıtlarını sallayarak anlattı. Milyonları ABD’ye kaçırıyorlar dedi, vakıfların başında Erdoğan’ın ailesi var dedi, seçimden sonra kaçma planı yapıyorlar dedi, kaçamayacaklar dedi, dedi de dedi.
Kılıçdaroğlu’nun bu konuşmasını kimisi aylar, kimisi haftalar önce olmak üzere Fetö’nün kalemşörleri Adem Yavuz Aslan, Emre Uslu, Abdullah Bozkurt gibi hainler yazdığı için kimse inanmadı. Kimse ciddiye almadı, kimse takmadı. Kemal Kılıçdaroğlu işte deyip geçti.
Yanlış yapıldı. Kemal beyin, haddi aşarak, siyasi etiği çiğneyerek, siyasi seviyeyi yerle yeksan ederek, muhalif olmaktan çıkıp hırs küpü çizgisine yaklaşarak yaptığı bu açıklamayı ciddiye almak lazım. Hem de çok ciddiye almak lazım, zira o sahibinin sesi. Kemal bey bize bir şey anlatmaya çalışıyor, çünkü o altı artı birlik masayı bir araya getirenler öyle istiyor.
Kemal bey canhıraş bir şekilde bize önümüzdeki seçimden sonra nelerle karşılaşacağımızı anlatıyor. Nedir onlar derseniz şudur: 2023 yılında yapılacak seçimleri Kemal beyin başını çektiği ittifak kazansa dahi iktidarı demokratik kurallar ve olgunlukla devralmayacaklar. Çünkü biliyorlar ki ülkenin sorunlarına ve ihtiyaçlarına yönelik herhangi bir hazırlıkları, düşünceleri ve amaçları yok. Öyle olunca da ilk fırsatta Erdoğan ezici bir çoğunlukla tekrar gelecek. İşte o durumla karşılaşmamak, yani Türkiye Cumhuriyeti’nin bir daha asla sahiplerinin kontrolünden çıkmaması için Erdoğan ve ekibi ya hapse gitmeli ya da kaçacak konuma gelmeli.
Bunu da nereden çıkartıyorsun, o nasıl olacak gibi sorular sormayın sakın. Gayet açık. Bu masanın iktidar olması halinde yapacağı iki önemli vaatten biri neydi? Kararnamelerle görevlerinden alınan teröristleri tekrar devlet görevine iade temek. Yani PKK ve FETÖ militanlarına asker, polis üniforması, hâkim cübbesi ile tekrar devleti teslim etmek. Şimdi bir düşünün, bir de 17/25 Aralık, Ergenekon, Balyoz operasyonlarını hatırlayın. O ekip kendi köklerini kazımak için hayatını ortaya koyan Erdoğan ve ekibine ne yapmak istemez.
Kemal bey aslında o planı ifşa ediyor bize, işte onun için de ciddiye alınmalı. Plan açık seçimlerde Erdoğan kaybederse büyük bir kıyım olacak. FETÖ ve PKK’nın kaçkınları büyük rövanş için dönecek. Erdoğan, ailesi ve etrafındakiler itibarsızlaştırılacak. Geçtiğimiz hafta sonundaki konular gibi uyduruk şeylerden sahte deliller üretilerek yargı karşısına çıkarılıp Menderes gibi tiyatrodan mahkemeler eliyle kodese atılacak. Hazırda bekleyen medya kanalı ile büyük bir algı oluşturulacak. Belki bugün Cumhurbaşkanı için ölürüm diyenler bile inanacak. Türkiye bir kez daha kafasını kaldıramayacak hale getirilecek. Gelecekte ülkesini düşünecek siyasetçilere bürokratlara, Menderes’ten sonra bir de Erdoğan örneği gösterilerek sindirilecekler. Kemal bey bize bunu anlatıyor. Ülkesini seven, Cumhurbaşkanını seven herkesin bu planı açıkça ifşa ettiği için Kemal beye teşekkür etmesi lazım.
