Cum’a / 9لِلصَّلٰوةِ: li-salâti: “Ey iman etmiş olanlar! (Ey inanmış erkek ve kadınlar!) Cuma günü salât (namaz ibadetini, bilgilenmeyi, bilinçlenmeyi, toplumsal dayanışma ve yardımlaşmayı gerçekleştirmek ve Allah’ı zikretmek) için (ezan okunup) çağrı yapıldığı zaman (mazereti olanlar dışında hepiniz) Allah’ı zikretmeye (anmaya) koşun ve alışverişi bırakın. Eğer bilirseniz bu sizin için daha hayırlıdır.
İhsan Aktaş Meali
Cum’a Suresi 9. Ayet Açıklaması
“Ey iman etmiş olanlar” ifadesi hem erkek hem de kadına yapılmış bir hitaptır. Nitekim aynı hitap; Bakara 2/183’te oruç için, 2/208’de İslam’a giriş için, A. İmran 3/102’de Allah’a karşı gelmemek için, Nisa 4/59’da Allah’a ve Resulüne itaat için, Maide 5/6’da abdest için ve daha birçok yerde farklı sorumluluklar için yapılmıştır. Verilen bu örneklerin tamamında kadın da erkek kadar sorumludur… (C. Külünkoğlu Meal Açıklaması) Beş vakit namazdan farklı olarak mutlaka cemaatle kılınması gerekli olan Cuma namazı Rabbimizin erkek-kadın ayırımı yapmaksızın Kur’an’ın Cuma sûresinin 9. ayetiyle emrettiği bir namazdır.
Allah’ın Resulü Hz. Muhammed de burada bir ayırım yapmamış. Bu nedenle Cuma namazı erkekler gibi kadınlara da meşrulaştırılmıştır. Ancak meşru mazeretler sebebiyle (ki, kadınların mazeretleri daha çoktur) erkeklere olduğu gibi kadınlara da Cuma namazlarına katılmama ruhsatı verilmiştir. Cuma namazının kadınlar için görev olmaktan çıkarıldığına ilişkin bir tek sahih hadis yoktur. Örneğin 5474 hadis rivayet eden Ebû Hüreyre’den, 2630 hadis rivayet eden Abdullah b. Amr’dan, 2286 hadis rivayet eden Enes b. Malik’ten ve sürekli olarak Peygamberimizle birlikte olan ve ondan 2210 hadis rivayet eden annemiz Hz. Aişe’den ve diğer bilinen kadın sahabetlerden kadınlardan Cuma namazının düşürüldüğüne dair bir tek hadis gelmemiştir.
Hadislerin Hanefî Mezhebi müçtehitlerinin istidlal ettiği “Çocuk, esir/köle, kadın ve hasta dışında Allah’a ve Ahiret Gününe inanan kişiye Cuma günü Cuma Namazı farzdır” hadisi dâhil bütünü delil getirilemeyecek türde zayıf hadislerdir. Bu konudaki hadislerin hadis tekniği bakımından en kuvvetlisi olan Ebû Dâvûd’un Tarık b. Şihab’dan rivayet ettiği “Cuma namazı esir, kadın, çocuk ve hasta dışındaki bütün ergin müminlere farzdır. ‘’ anlamındaki hadistir. Tarık b. Şihab, Hz. Peygamberi görmüş fakat ondan hadis rivayet etmediği için bu hadis delil olarak getirilemeyecek türden zayıf (Mürsel) bir hadistir. ((Ebû Davud, Salât, 215; Mecmeu’z-Zevâid, 2/170, Bedaiu’s-Sanai’, 1/258, Nasbu’r-Raye, 2/199. Mürsel hadis zayıftır, reddedilir.) Kaynak: (Kadınların Cuma Namazı- S. Vakfı)
Evet, mademki Kur’an’ın her yerinde geçen (يا ياأيَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا ’’Ey iman etmiş olanlar!’’ ifadesi Arapça dil kural gereği hem erkek hem kadına yapılan bir hitaptır, bundan kimsenin şüphesi yoktur, neden Cuma-9. ayetteki (يا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا) ‘’Ey iman etmiş olanlar!’’ şeklindeki aynı ifade için de durum söz konusu değildir? Ama buna rağmen fakihler zayıf ve Münker olan bazı rivayetleri kendilerine delil yaparak mazereti olsun olmasın bütün kadınları Cuma namazından istisna etmişlerdir. Oysa söz konusu rivayetler delil olamaz. Bu nedenle mazereti olmayan kadınlar da bu ilahi mesaja icabet etmelidir’’ diye şeklindeki zahiri (nasların zahirine bakan) ulemanın görüşleri Kur’an’ın verdiği mesajıyla uyumlu olduğunu görmekteyiz.
İşte maalesef fakihlerin bu yanlışlıkları, kadınları Cuma günü yüce Allah’a toplu hâlde yapılan ibadetten, dini bilgiler edinmekten, sosyal, siyasal ve toplumsal dayanışmadan ve o günün manevi atmosferi yaşamaktan mahrum bırakmıştır. Fakat kadınların mazeretleri erkeklerinkinden daha çok olduğu da kesindir. Örneğin: Adet görme dönemi, hamileliğin ağırlaştığı son günleri, küçük çocukları olup ta onlara bakacak birilerinin bulunmaması vs. bütün bunlar birer mazeret sayılabilir. Ama mazereti olmayan kadının cuma namazına gitmesi, Kur’an’ın verdiği mesaja daha uygun olduğu kesindir. Cuma Namazı için ayette yer alan (صلاة)“salât”tan kasıt, ilahi mesajının ruhuna uygun kılınan namazdır.
Adına Cuma namazı denilen bu namaz, diğer namazlardan “önem”, “amaç” ve “içerik” olarak farklıdır. Bu namaz: Şirkten arınmış bir bilinçle yüce Allah’a yönelmek, dayanışma ve yardımlaşmayı gerçekleştirmek; bilgilenmeyi, bilinçlenmeyi, haftalık gündemi paylaşmayı amaçlayan, sosyal ve siyasal dayanışmayı gerçekleştirmek için toplumu bir araya getiren bir ibadettir. İşte bizden istenen namaz ibadeti bu şekilde olmalıdır, yoksa bazı hareketlerden ibaret olan sembolik bir ibadet değildir. İşte Cuma namazından kadını istisna eden Ebu Davud’un rivayeti şöyledir.: Tarık b. Şahap’tan Allah Resulü şöyle dediği rivayet edilir: ‘’Cuma namazı her Müslümana cemaatle kılmak haktır. Ancak dört kişi hariç: Bunlardan biri kadındır…’’Ama bu rivayeti eserine alan Ebu Davut bile, bunu rivayet eden Tarık bin Şahap, Resulullah’tan bunu işitmediğini söylüyor. Yani Ebu Davud bile, bu rivayetin senedi (منقطع) kopuk, yani ‘’Mürsel’’ olduğunu söylüyor… Oysa başka bir rivayete göre Tarık bin Şihab sahabe bile değildir. Kaynak: (حديث: الجمعة حق واجب على كل مسلم في جماعة - شبكة الألوكة)
Peki hadisçilere göre Mürsel/senedi kopuk hadisin konumu nedir? Cevap: Mursel olan rivayet, zayıf ve merdüttür: Kaynak: (كتاب تيسير مصطلح الحديث ص 88) ve yine bkz: (ويكيبديأ الموسوعة الحرة) Ayrıca yine bu konuda Cabir bin Abdullah’tan da gelen rivayet de zayıftır, delil olamaz. Temim ed- Dari’den gelen rivayet ise, ravisi hem meçhul hem de Buhari’nin dediği gibi onun hadisleriyle amel edilemez ve Ebu Zer’a’ya göre bu hadis münkerdir. İşte görüldüğü gibi kadınlara Cuma namazı farz değildir diyen bir tek sahih hadis yoktur. Kaynaklardan alıntı yapılan aşağıdaki metinlere de bakılabilir. Bu ayet Cuma ibadetinin kadın-erkek bütün müminlere farz kılındığının apaçık delilidir. Çünkü bir hitapta kadınlarla ilgili özel bir hüküm yoksa şeklen erkeklere yönelik görünen bütün hitaplar kadınları da içermektedir.