Maveranın güzeli…
Bilmediğin o kadar çok şey var ki
sana dair yaşadıklarımda
gecelerde hem hasretim hem de yârim oluyorsun,
sabahları taşıyamadığım ayrılığım dokunamadığım kor ateş
lafügüzaf değil
gönül denen muamma
eşiğinde bazen umut bekler
bazen yok eder
aşk aşiyanında,
adı gibi sonsuz
özlemiyle sihir taşıyan ab-ı hayat dudaklar
hayatı meddücezir kılar,
ölüm fermanını veren sultan
kah sevinci, kah efkarı
kanaviçe gibi işler yalnızlığı
Saba Melikesi,
inzivadır sadece ikimizin bildiği masal,
maveranın güzeli
rüyalara girişi
sıra dışıdır ayın onbeşi
bütün şiirler adına
yediveren güller serpilmiş o gün yollarına
ömrüme düştüğün o kutlu günde
takvim yaprakları unutulmuş
kalmış mevsimler çok gerilerde
gazele dönmüş sararmış yapraklar yerlerde
yağmurla gelen soğuk rüzgarla
şafak atar
bedbaht vakit kaderine ağlar…