USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

MECLİSLERİN DURUMU

14-02-2019

Hepimizce takip edildiği üzere, her iki ittifak cephesi de oldukça yoğun mesailer harcayarak, hangi illerde ittifak yapıp, ittifakın hangi partisinin diğer partinin başkan adayına destek vereceğini kararlaştırıp, kamuoyu ile paylaştı.

Yüksek Seçim Kurulu takvimine göre, 19 Şubat Salı günü itibariyle Seçim Kurullarına listeler sunulacaktır.

Ülkemizde birçok noktada, her ne kadar ittifak cepheleri itibarı ile başkan adayları üzerinde mutabakat sağlanmış olsa da, siyasi partiler birçok bölgede Belediye ve İl genel meclisi üyelerini kendi partilerinden gösterecekleri adaylar ile tespit edip listeleri buna göre İl ve İlçe Seçim Kurullarına bildireceklerdir.

Bu durumda Meclis listelerinde ittifak ile girilmemiş olacak ve verilen oylarda her bir meclis üyesi kendi partisi ve lehine reyin kullanılması için siyasi çalışmalar yaparak seçim bölgesinde vatandaşlarımızdan talepte bulunacaktır.

İşte böyle bir durum ittifak mantığı ile tam manası ile oturtulamadığı gibi, bir kısım karışıklıkları da beraberinde getirebilecektir.

Öncelikle seçim bölgelerinde yaşanabilecek bir kısım siyasi sorunlar olabilir.

Zira,

Her iki meclis kanadı da ittifakının adayı olarak açıklanmış olan başkan adayı için müştereken destek ve oy isteyecek, ancak bir yandan da meclis üyeliği sayısının kendi partisi ve lehine yönelmesi noktasında talepte bulunacaktır.

İttifakın başkan adayı noktasında siyasi platformda yapılan birlikte çalışmalar, meclis üyelikleri seçimi için farklı bir mecraya dönüşecek olup, akıllara acaba ittifak ile girilen bölgelerde ittifakın başkan adayına kendi partisinden meclis listesini oluşturmak yetkisini vermek daha etkin mi olurdu şeklinde bir kısım soruları da getirmektedir.

Ancak kanaatimce siyasi partilerin genel merkezlerince yapılan değerlendirmeler, ittifak kapsamında girilen illerde ve ilçelerde kendisinden aday gösterilmeyen ittifakın diğer partisine meclislerden kendi siyasi partilerinin adaylarını gösterme imkanı tanıyarak, teşkilatların da bölgelerinde meclislerde belli bir oranı ve temsil kabiliyetini yakalamasının sağlanması fikrinin ağır basmasıdır.

Bu şekli ile meclisler belirli oranlarda dengeli şekilde o seçim bölgesinde seçimleri o ittifakın adayı olan başkanın kazanması durumunda dağılmış olacak, ittifak da olsa her bir siyasi parti kendi temsilcileri kanalı ile meclislerde o seçim bölgesi seçmenlerinin teveccühleri ile temsil edilmiş olacaklardır.

Bu sebepler ile başkanlık noktasında toplanan ittifak iradeleri, meclislerde kendisini göstermemiş, meclisler ittifak ortağı da olsa her bir siyasi partinin münferit tercihleri ile yola çıkarak, tespit edilip sunulan listelerin kazanımları ile meclislerde temsil kabiliyeti kazanması üzerine yoğunlaşmıştır.

Siyasi manada başkan adayı olmasa da ittifakın başkan adayının desteklendiği ittifak ortağı diğer siyasi partiye de siyasal zeminde, sahada böylelikle çalışma imkanı verilerek, seçimin atmosferinden kopmaması da sağlanmıştır diye düşünmekteyim.

Her zaman belirttiğim gibi, genel seçimlerin aksine, birden fazla alternatifi içerisinde bulunduran yerel seçim süreçlerinde ittifakı tam bir dengeye oturtabilmek hiçbir şekilde kolay olmadığı gibi, bunu belirli bölgelerde sağlayabilmek ise bir çok zaman içinden çıkılmaz bir hale dönüşebilir.

Demokrasimizin vazgeçilmezi olan sandıklarda vatandaşımız elbette ki gerekli tercihini yapacak ve buna ilişkin uzun vadeli yorumlanacak sonuçları, mesajları en sağlıklı şekilde verecektir?

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?