USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

MESCİD-İ NEBEVÎ.

05-11-2021

Mescid-i Nebî’nin kuruluşundan bahsedersek: En değerli kısmı, hiç şüphesiz, Peygamber (s.a.s.) Efendimizin yaşadıkları Hücre-i Saadet kısmı idi. Hücre-i Saadet kısmında, Mescid-i Nebî’ye bitişik 9 adet oda vardı: Bunlardan birisi, Resulullah’ın gözünün nuru kızı Fatımatüz Zehra’nın (r.a.) evi idi; diğer sekiz adeti hanımlarına ait idi. Hanımlarından birisinin, oğlu İbrahim’in annesi, Mariye validemizin evi ise Avali bölgesi denilen yerde idi. Hz. Peygamber Efendimiz, Medine’deki hayatını bu evlerde geçirmişlerdir.

Hücre-i Saadet’den çıkıp Mescid kısmına geçip, namaz kıldırıp ibadet ederlerdi. Bu kısma Ravza-i Mutahhara = Cennet Bahçesi adı verilir. Bu Cennet Bahçesinden aşağıda bahsedeceğiz inşallah.

Mescid-i Nebevî, 1400 seneden beri hemen hemen her dönemde genişletilmiş; yenilenmiş, imar edilmiş ve bugün aşağıdaki hale getirilmiştir:

         -Bugün Mescidin alanı, 98.500 metrekaredir. Mermer kaplı, üstü açılıp kapatılabilen bölümler ve avlu kısmı da dahil, alanı 400.000 metrekareyi bulmaktadır.  Bu alanda bir milyon kişinin aynı zamanda namaz kılabildiği bilinmektedir.

         -Minarelerin sayısı dörtten ona ulaştı; her birinin yüksekliği 104 metredir; 16 ana girişe 70 adet daha kapı eklenerek toplam kapı sayısı 86’ya ulaştırıldı; ayrıca, her yapıya iki yürüyen merdiven yapıldı.

         -Avlu üzerine güneşten ve yağmurdan korunmak için uzaktan kumandalı 36 kubbesi olan çatı kuruldu.

         -Isıya dayanıklı mermerler döşendi. Çok yüksek kaliteli bir enerji istasyonu inşa edildi. Mescid’e 7 km. uzaklıkta havalandırma ve soğutma istasyonu kuruldu.

         -4444 araba kapasiteli bir yer altı otoparkı yapıldı.

         -Su, güç kaynağı, park, klima, ışıklandırma, park alanları ve tuvalet gibi hizmetler en kaliteli düzeye getirildi. ( Bahattin Akyön, a.g.e. s.332 )

 

ALLAH TEALÂ’NIN GÖZÜNE GİRMEK!

Bir büyüğün gözüne girmenin, takdirini kazanmanın en kolay yolu O’nun sevdiği şeyleri bilip onları yapmak; sevmediği davranışları da bilip onları da yapmamaktır! O halde, Cenab-ı Allah’ın rızasının kazanılmasının en kolay yolu nedir? Sorusuna verilecek cevap da, herhalde, Allah’ın sevdiği şeyleri yapmak, sevmediği şeyleri de yapmamak şeklinde olabilir. O halde, yeri gelmişken Allah Tealâ’nın sevdikleri ve sevmedikleri tutum ve davranışları sıralamak uygun olacaktır. Çünkü bu tür davranışları (sevdiklerini) yapmak veya (sevmediklerini) yapmamak Allah’ın rızasının alınmasında büyük rol oynayacaktır:

 

 

ALLAH TEALÂ’NIN SEVDİKLERİ:

    • “…Allah, sabredenleri sever” (Âli İmrân,3/146);
    •  “…Şüphesiz Allah tevekkül edenleri sever” (Âli İmrân,3/159);
    • “…Şüphesiz Allah, kendisine karşı gelmekten sakınanları sever” (Tevbe,9/4);
    •  “… Allah, ihanetten sakınanları elbette sever” (Tevbe,9/7) ;
    • “…Şüphesiz Allah adil davrananları sever (Mümtehine,60/8)
    • “…Allah, adaletli davrananları sever” (Hucurât,49/9) ;
    • …Allah, İyilik edenleri sever” (Âli İmrân,3/134).
    •  “Allah, güzel davrananları sever” (Âli İmrân,3/148).
    •  Rabbimiz, Resûlüne uyanları (Ali İmrân,3/31), iyilik yapanları (Bakara,2/195), çok tövbe edenleri (Bakara,2’/222), takva sahiplerini ( Ali İmrân,3/76),.adaletle hükmedenleri  (Maide,5/42), tertemiz olanları (Tevbe,9/108), Allah yolunda saf bağlayarak çarpışanları (Saff,61/4) sevdiğini bildirmekte; sevdiği kullarına: “ Biliniz ki; Allah’ın dostlarına hiçbir korku yoktur. Onlar üzülmeyeceklerdir de .” (Yunus,10/62) müjdesini vermektedir.

 

  ALLAH TEALÂ’NIN SEVMEDİKLERİ:

 -“…Allah, kibirlenen ve övünen kimseleri sevmez”( Nisâ,4/36);

- “…Allah, hiçbir günahkâr nankörü sevmez.” (Bakara, 2/276)

-“…Allah, hiç bir haini, hiçbir günahkârı sevmez” (Nisâ,4/107)

-“… Allah ,bozguncuları sevmez”(Mâide,5/64 ve Kasas,28/77);

- “…O, Israf edenleri sevmez” (En’âm,6/141;

-“…O ,haddi aşanları sevmez”(A’râf,7/55 ) ;

-“…O, büyüklük taslayanları hiç sevmez” (Nahl,16/23);

- “…Allah, hiçbir haini, nankörü sevmez” (Hacc,22/38);

- “…şüphe yok ki Allah, kâfirleri sevmez” (Âl-i İmrân,3/32);

- “…Allah, zalimleri sevmez” (Âl-i İmrân,3/57);

- “Allah, zulme uğrayanın dile getirmesi dışında, çirkin sözün açıklanmasını sevmez…” (Nisâ, 4/148);

-“…Allah, hainleri sevmez.”(Enfâl,8/58);

- “…Allah, böbürlenip şımaranları sevmez.” ( Kasas, 28/76);

-“…Şüphesiz O, inkâr edenleri sevmez.”( Rûm,30/45);

- “…Allah, hiçbir kibirleneni, övüngeni sevmez.” (Lokmân,31/18);

-“…Şüphesiz O, zalimleri sevmez.”(Şûrâ,42/40);

-“…Allah, kendini beğenip övünen hiçbir kimseyi sevmez.”(Hadid,57/23)

 

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?