USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

MESELE

09-02-2021

                Tarih boyunca bu topraklarda Türklerin istenmediğini biliyoruz. Her fırsatta bir kaşık suda boğmak isteyen onlarca ülkenin varlığını da biliyoruz. Yine yüz yıllardır yüzbinlerce kahraman çıkaran bu topraklardan yüzlerce hain, işbirlikçi çıktığını da biliyoruz. Ne zaman Türkiye biraz kafasını kaldırsa bağımsız hareket etmeye başlasa her türlü saldırı, her türlü işbirliği her, türlü darbe ile yeniden diz çöktürüldüğünü de biliyoruz. Kısaca artık meselenin ne olduğunu da biliyoruz yaşananların tesadüf olmadığını da biliyoruz. Buraya kadar ne anlattığımı anladınız aslında ama ben yine yazayım...

Bu defa bahane Rektör. Ülkenin Cumhurbaşkanı Anayasal hakkını kullanarak tüm üniversitelerde olduğu gibi Boğaziçi Üniversitesine de Rektör atadı. Vay sen nasıl atarsın. Rektör atama, Rektör değil Kayyum diye yaygara koptu. Bu yaygarada koç başı her zaman olduğu gibi Terör örgütlerinin rahatlıkla kandırarak yörüngesine aldığı öğrenciler olacaktı. Kapalı okulların uzaktan ders gören öğrencileri ve yine öğrencilerine uzaktan ders anlatan sözde öğretim üyeleri Rektörü istemeyiz demek için Kampüste toplandı. Gezi parkı ve Darbeden sonra beş yıldır bunu bekleyen güya muhalefet partileri öğrencilerin arkasında hizalandı. Dışardaki destekçi içerdeki provokatörlere gün doğdu.

Bir grup sapkın Kâbe´nin fotoğrafını yere atarak İslam´a saldırdı. Emniyet gereğini yaptığı anda ise düğmeye basılmışçasına 38 ilde sokaklar karıştırıldı. Amaç iç kargaşa yaratarak iktidarı devirmek. Bunu nereden çıkarıyoruz. Atılan sloganlardan. Ne diyorlar; "Katil polis, Tayyip defol Üniversiteler bizimdir." Şimdi bu sloganların rektörü beğenmemekle ne alakası var? Amaç rektör değil, anladık...

Sonra Öğrencinin rektör ataması ile ne işi olur? Akademisyenin ne hadi? Üniversiteler nereden sizin? O üniversiteler 83 milyon Türk halkının... Siz sözde öğrenciler oradan eğitim öğretim hizmeti alıyorsunuz bu imkanı da size bu milletin devleti sağlıyor. Rektöre arkasını dönen akademisyenlere gelince sizde oradan nemalanan maaş alan insanlarsınız. Orası sizin Babanızdan kalmadı. Neymiş atama anti demokratikmiş..

Ne demek anti demokratik. Atamayı yapan ülke insanın yüzde ellisinden fazlasının oyunu alan seçilmiş Cumhurbaşkanı, atandığı yerde bir devlet kurumu. Atanan ve karşı çıkanlarda bir devlet memuru. Nasıl ki Genelkurmay başkanını askerler, Emniyet Genel müdürünü yada il müdürlerini polisler, Hastane başhekimlerini doktorlar seçmiyorsa, pekala Rektörlerde atanabilir. Ahmet Necdet Sezer atayınca demokratik, Erdoğan atayınca anti demokratik. Atanan CHP de siyaset yapınca demokratik Ak partiden aday adayı olunca anti demokratik öylemi? Hadi ordan...

Anti demokratik, kayyum ifadelerinin sözcülüğünü yapan ve dostlarını peşine takan CHP Rektörün istifa etmesi gerektiğini savunuyor. Gerekçe seçilmemiş. Eğer öyleyse hemen şimdi CHP genel merkezindeki yürütme kuruluna bakmak lazım. Ünal Çeviköz ve Tuncay Özkanı CHP delegeleri seçmedi, neden atatınız? O zaman anti demokratik hemen istifa etsinler....  Onlara gelince yok Rektöre gelince istifa etsin. Yok öyle bir şey eğer olursa yol olur, yol....

Sokaklar birazcık karışır gibi oldu ya panikle, telaşla, alel acele hemen peş peşe Sekiz parti bir birine gitti geldi. Sebep; Sokaklar karışacak iktidar gidecek onlar gelecek... Dışardaki ağabeyleri onlara öyle söyledi. Daha iktidara gelmeden BIDEN abileri öyle demedi mi?  "Her türlü muhalefeti destekleyeceğiz". İşte fırsat diye baktılar. Ama öyle yağma yok artık. Türk halkı uyandı yemiyor bunları...

Artık anladık; Melese dün ağaç değildi, bugünde Rektör değil, artık biliyoruz. Şimdi ise asıl mesele şu; Biz bütün bu yaşadıklarımızdan anladığımız derslere rağmen bu ülkenin Rektörünü, polisini, Bakanını, Cumhurbaşkanını bu işbirlikçilere yedireceğim mi, yedirmeyeceğiz mi? Asıl mesele bu....

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?