Yeryüzünde konan hocalar sustukça gök yüzünde uçan hocalar türedi, ne yazık yollarını kaybetmiş olacaklar ki, hep mazlumların bulunduğu bölgelerde uçuyorlar.
Yönlerini hiç zalimin zulmünün kol gezdiği islam ülkelerine dünya illerine çevirmiyorlar.
Uçan hocalar için zulmün olduğu o bölgelere hep kırmızı ışık yanıyor.
Bir çok cemaat ve tarikatlerdede durum bundan farklı değil.
Mazlumun olduğu bölgelerde sarı ışığıda kaldırdılar sanki görme engellilerin olduğu bölgelerde gibiler uçanında kaçanında haddi hesabı yok.
Durun…
Yeter artık bu saçmalıklara bir son vermeliyiz.
Diyanet.
Diyanet susuyor. Peki neden susuyor? Niçin konuşmuyor?
Diyanet sustukça ağzında dili olan fetva vermeye başladı.
Dinimizde olmayan safsatalar dillerde kol geziyor.
Artık uçanada kaçanada yerli yersiz konuşanada dur demeli.
Özellikle bir çok cemaat ve tarikatlerin hocalarının vermiş olduğu sohbetlerin karşısına diyanet kendi hocalarını çıkarmalı.
Vaazlerini sohbetlerini sıkılaştırıp üç beş dakika değil, bir iki gün değil, gerekirse aylarca yıllarca aynı konuyu yani milletin ihtiyacı olan konuları zihinlere aşılayana kadar vaz geçmemeli.
Çünki; Küffar alabildiğine gayretli müslümanlar bir o kadar uyuşuk, müslümanları artık uyandırmalı.
Ama önce uyanmalı, veyahutta uyandığını hissettirmeli.
Cami vaazleri cuma sohbetleri televizyonda yapılan sohbetler aktiviteler yetmiyor bu millete veyada yeteri kadar anlatılamıyor.
Millet bir çoğu Kur'anı Kerim in kapağını kapattı. Açanların yarısından fazlasıda yüzünden okuyup geçiyor. (buna bende dahil)
Biz Kur'anı Kerim in kapağını kapatırsak kendimizle birlikte en fazla üç beş kişiyi daha zillete düşürürüz.
Ama diyanet kapatırsa işte o zaman felaket olur milletçe zillete düşer mazallah helak oluruz.
Vay halimize ozaman…
Diyanet atadığı hocaların hali hazırda görev yapanları da imamlık tamam hatiplikten geçirmeli.
Bu millete imamdan çok hatip lazım. İmamların bir çoğu maalesef imam hatipli olmasına rağmen hatiplik yapamıyor.
Öyle olmasaydı eğer camide yer imam ın arkasında boş saf kalırmıydı hiç cemaat imam ın verdiği vaaz için cami cami dolaşıyor.
Vaazlerde kürsüye çıktığı zaman imam ezber tekrarlamaktan vaz geçmeli hiç üzerinde durulmamış yeteri kadar anlatılmamış bir çok Ayet-i kerime meali varken neden?
Takvim yaprağında şu yazıyor. Şu sahabe şöyleydi şu veli zat alim muhterem şunu yapmış bunu yapmış demeyi en azından biraz azaltsın.
Onlarda bir insandı uçurmaya kaçırmaya gerek yok.
Sahabelerin hayatınıda anlatmalı elbette ama 24 saat yanındaymış gibi eksiksiz ve kesintisiz nasıl anlatıyorsunuz.
Yanlarında olsaydınız eğer bu kadarı aklınızda kalmazdı sanırım.
Müslümanlar ne yapmalı onu söyleyin. Ayet ve hadislerden çok az bahsediliyor özellikle ayetler yetersiz anlatılıyor veyada milleti saadete kavuşturacak konular üzerinde yeteri kadar durulmuyor.
Merak eden buyursun gelsin ben beş vakit camideyim denmemeli.
Siz hatip olarak millette merak uyandırmalısınız cemaat sizin sohbetlerinizi dinlemek için tatlı bir telaşın içerisine düşmeli.
Cemaati namazı kıldırana kadar görmemeli doğruları anlatmada ısrarcı olmalı millete lazım olan bilgiyi aşılamalı.
Gereksiz tohum toprak yorar, azimle imanımızın önüne çekilmiş set duvarları yıkıp geçmeli.
Yani ısrarla konuşmalı cemaat kaçtıkça imam kovalamalı başka türlüsü olurmu bilmem küffara karşı savaşta.
Küffar alabildiğine gayretli çalışıyor.
Peki ya Diyanet bunun karşısında neden yetersiz kalıyor.
Not:
Diyanete imamlara hocalarımıza bu kadar yüklenmek doğru değil diyen olabilir hakkınız var.
Bunlar senin zannın kuruntunda diyebilirsiniz hakkınız var.
Bende bu ülkede elhamdülillah müslüman olarak yaşıyorum dinimin temsilcisi Diyanet. Hocalar. İmamlar. Hatipler varken neden?
Her geçen gün ülkemizde müslüman sayısı azalırken ataist, deist vb. Çoğalmakta kişinin hür özgür iradesidir. Bize laf düşmez.
Ama ayağında çamur varsa bir kişinin senin eteğine sıçraması da muhtemel.