Her sabah uyanıyorum. Günaydın diyorum, kendi kendime bazen üzgün görüyorum kendimi, bazen yılmış, bazen heyecanlı coşkulu, bazen dikenler batıyor kanlar akıyor bazen çok sevdiklerimiz sahte çıkıyor. Bazen de çok yakınımızda olan çiçeği koklayamıyoruz bazense kokluyoruz ama tam bir hayal kırıklığı oluyor.
Ama yine yeniden herşeye rağmen ayağı kalkıyorsun. Bu da geçer diyorsun. Herkes kendince mutluluk arıyor. Kimisi satın aldığı ya da, alamadığı bir eşyada sanıyor mutluluğu kimisi başarıda, kimisi parada, kimisi başkasının mutluluğunda, kimisi de başkasının mutsuzluğunda oysaki mutluluk mutsuzlukla iç içe. Şu hayattaki tüm zıtlıklar birbirini güçlendiriyor. Hepte mutlu olmak yok hayatta inişler çıkışlar yokuşlar olacaktır, biraz gözyaşı dökeceksin.
Dökeceksin ki sonrasında gelen mutluluk kıymetli olsun. Bence insan önce kendisi ile barışık olcak şükür sebeplerini bilecek unutmayacak sağlıklı ayağı kalkabildiğine sabah kalktığında, sevdiklerinin Yanı başında olduğuna mutluluğu başka yerde aramak yerine kendinde olduğuna inanmalısın ve unutmamalısın.