Farkında mısın bilmiyorum?
Kendin için ne yapıyorsun onu da bilmiyorum? ...
Bildiğim tek bir şey var; sen çok değerlisin...
´´Ya bu nasıl hayat! Bütün aksilikler beni mi buluyor? Ben çok nasipsiz bir insanım! Artık ölmek istiyorum... Bu hayattan çok sıkıldım.. Ömrüm, nasip ve hayırlısı demekle geçiyor. Bir kere de istediğim olsun da çok şükür diyeyim. Artık çok yoruldum... Ben de gülmek istiyorum herkes gibi... Aslında ben bir tomurcuktum; ne zaman açmak istediysem üzerime bastılar ya da kopardılar... ´´
Kısa zaman önce çok yakın bir dostumla dertleşirken bu sözleri kullandı...
Peki, ya size tanıdık geldi mi bu sözler? Bence çok iyi biliyoruz! Bizim çoğumuzun psikolojisi de bu sözleri söyleyen kişiden farklı değil! O yüzden bu hikâye senin hikâyen...
Bu psikolojiden nasıl kurtulacağız, hep beraber bir çözüm yolu bulalım...
Dün camide ikindi namazını kıldık. Tembihattan sonra orta yaşlarda bir adamın normalden biraz daha sesli bir şekilde yaptığı dualar hep olumsuzluk içeriyordu. Kazadan, beladan, depremden, felaketten, her türlü musibetlerden vs... Bunların şerrinden Allah´a sığınmak iyi bir şey ama hiç güzel bir şeyden bahsedip istemedi. Neden? Hz. Mevlana derki; açlık ilaçların padişahıdır...
Buradaki açlıktan kasıt sadece biyolojik olarak aç kalmamız değil. Ruh açlığıdır..
Dua ederken ilk isteğimiz başımıza kötü şeyler gelmemesi oluyor genelde..
Bu konu üzerine şöyle bir izlenimim oldu; bu dünyada güzel şeylerinde olduğunu unuttuk...
Ruhumuzu aç bıraktık...
Ruhumuzu nasıl doyuracağız?
Nasıl mutlu olacağız?
Karamsarlıktan nasıl kurtulacağız?
Bu konu üzerine yaklaşık bir yıldır düşünüyorum...
´´Neden başaramıyorum ?´´
´´Neden istediğim olmuyor?´´ sorularının cevabı çok basit aslında.
Şimdiye kadar yapmak istediklerimizi hep insanlardan bekledik. Dilimiz Allah´tan istedi fakat kalbimiz insanların ağzından çıkacak söze baktı. İnsanlara güvendik, onlardan bekledik... Ön önemlisi de, en güvenilir varlığın Allah(cc) olduğunu sanıyorum çoğunluk unuttu gibi...
Dileğimiz gerçekleştiğinde insanlara teşekkür ettik, bir olumsuzlukla karşılaştığımızda Allah´a isyan ettik... İşte biz tamda burada kaybettik... Mutluyken Allah´ı unuttuk, mutsuzken sesimizi yükseltip isyan ettik... Tabi nazımız bir O´na geçiyor değil mi?
O çok sabırlı değil mi? O bize kıyamaz...
O çünkü bizim yaratıcımız...
Bunları fırsat bilip nankörlük ettik...
Dostlar; eğer mutlu olmak istiyorsak, bu gereksiz isyandan kurtulup Allah´tan başka sığınacak kapımızın olmadığının farkında olmamız gerekiyor...