Toplumun pek çok katmanıyla iletişim halinde olmanın avantajı onları rahatlıkla tanıma ve analiz etme fırsatı sunmasıdır. Yaşadığımız yöredeki ataerkilliğin ve kadına yönelik bakış açısının mesleki zorlukları oldukça büyüktür. Bazen, deyim yerindeyse, deveye hendek atlatmak bazılarına laf anlatmaktan kolaydır. Eğitim düzeyi düşük olan ve ataerkilliği içselleştirmiş olan bazı erkekler kadınlarla iletişim kurmaktan çok büyük rahatsızlık duymaktadır. Karşı tarafın kadın olması onların algılarını kapatması için tek yeterli sebeptir. Ve bu kadın karşıtı bireylerle sürekli iletişim halindeyseniz, büyük bir çatışma ortamında ruh sağlığınızı yitirme riskiyle karşı karşıyasınız demektir. Ne derseniz deyin, kendi doğrularından başka bir gerçeklik yoktur, onlar için.
Ataerkilliğin yoğun bir şekilde yaşanması problemli toplumsal cinsiyet algısına neden olmaktadır. Birçok önemli toplumsal statünün yalnızca erkekler tarafından göğüslenebileceğine yönelik bir toplumsal hafıza ile hareket ediliyor. Bu yörede, kadınların üzerinde büyük bir sosyal baskı bulunmaktadır. Şehrimizde, kadının sadece adı var bir de görünmeyen emeği.
Yazılı olan ve olmayan nezaket ve adab-ı muaşeret kuralları toplumsal yapımızı oluşturan en önemli dinamiklerimizdendir. Örneğin, idareci, yönetici gibi hiyerarşik bir sistemde görevinizin bulunması saygısız, nezaketsiz ve üslupsuz davranma yetkisini tanımlayamaz. Tersine, idarecilik görevi bazı sorunları idare etmeyi ve iş birliği halinde olunan çalışanlarla saygı çerçevesinde fikir alışverişi yaparak çözüme ulaştırılmasını gerektirmektedir. Nezaketsizlik, karşı taraf üzerinde büyük bir psikolojik baskı oluşturmaktadır. Bu baskı, insanlar arasında iletişim kazalarına sebep olmakta, iş motivasyonunu olumsuz etkilemekte ve sonuçta idarecinin prestijine olumsuz yansımaktadır. İyi bir idareci, çalışanının motivasyonun yüksek tutmalıdır. Kolaylıkla telafi edilebilecek problemler büyütülerek tartışma ve gerginlik mevzusu haline getirmek ancak basit bireylerin yapacağı hareketlerdir. Çalışanların olumlu davranışlarına bile sürekli eleştirel yaklaşım sergileyerek dananın altında buzağı aramak da büyük bir yetenek gerektirir! Nihayetinde yanlış bir davranışı istikrarlı olarak sürdürmek de bir marifet!
Bu yaşanılan yönetim tarzının kişiden kişiye göre değişmesi en can acıtıcı olanıdır. Tipik kır toplumu anlayışıdır. Doğanın kanunlarına terstir. İşinizle, görevinizle ilgili sorun yaşamak insani bir durumdur, bunun paylaşılmasına müsaade etmeyecek kadar anlayışsız ve despot davranılıyorsa orada büyük bir problem vardır. O vakit, problemlerin kimseye ifade edilememesine, hata üstüne hata yapılmasına zemin hazırlanmış olunur. Hiçbir şekilde takdir edilmiyor tenkid ediliyorsanız sistematik psikolojik şiddete maruz kalıyorsunuz demektir. Peki, bu psikolojik şiddetin suç olduğundan haberiniz var mıdır?