Nezaket maskesi takmış zorbalar! Artık bu cümleyi, işini hakkıyla yapanlar müstesna, özel şirketleri tanımlamak için kullanıyorum.
Platon'un Devlet kitabında, özgürlüğün kaçınılmaz sonunun zorbalık olacağından bahseder. Bu ister bir devlet, ister bir şirket, ister bir aile ya da kişisel hayatınız olsun...
Uygun kanunlarla desteklenmemiş ve denetimi doğru yapılmamış özgürlük, zorbalık doğurur. Bu kaçınılmaz bir sebep-sonuç ilişkisidir.
Uygun kanunların olmayışı ve denetimin yapılmıyor oluşu, günümüzdeki özel şirketlerin zorba olmasına yol açmıştır.
Buna karşı sessiz kalamayız.
Belki aranızda, huzuru için kendi nefsinden ve kendi haklarından vazgeçtiğini düşünenler vardır.
Belki mücadele etmenin, hiçbir şeyi değiştirmeyeceğine inananlar da vardır.
Ama bu kişisel bir mesele değildir.
Bu, toplumsal bir meseledir.
Toplum, kişiyle bir bütündür.
"İnsan toplumsal bir hayvandır." der ünlü Antik yunan filozofu Aristoteles.
Haksızlığın karşısında durmak, toplumsal bir görevimizdir.
Gücümüz her ne olursa olsun haksızlığa karşı duruş sergilememiz gerekir.
İki cihan sultanı, alemlere rahmet olarak gönderilen ve güzel ahlakı tamamlamak için gönderilen habib-i kibraye efendimiz bir hadisi şerifinde haksızlığa ya da kötülüğe karşı gücümüze göre nasıl davranmamız gerektiğini şu şekilde izah eder;
“Kim bir kötülük görürse, onu eliyle değiştirsin. Şayet eliyle değiştirmeye gücü yetmezse, diliyle değiştirsin. Diliyle değiştirmeye de gücü yetmezse, kalbiyle düzeltme cihetine gitsin ki, bu imanın en zayıf derecesidir.” (Müslüm, İman 78)
Belki haksızlığa karşı tepki göstermemiz sistemi değiştirmeye yetmeyecektir ama kendi hayatımızın değişeceğine eminim.
En azından zorbalık yapanların karşılarında bir mukavemet göstermek az da olsa karşı tarafta, zorbalık yaparken eskisi kadar rahat olmamalarını sağlayacaktır.
En azından, zorbalığın meşrulaştırılmasında küçükte olsa bir engel teşkil edecektir.
Bu zorbaların, sözde akıllarını kullanarak nezaket maskelerini takması, en büyük silahlarıdır.
Bu zorbalar, yaptıracakları işleri iyi bir üslupla ve nezaketle yaptırırlar. Aldırmayın!
Bu zorbaların, nezaket maskesi takmasına karşı uyanık olmalıyız.
Bu zorbaların, nezaketi banka hesaplarında oluşan olumsuz dalgalanmalarına kadardır.
Bu zorbalarla mücadele ederken çok akıllı olmalıyız, kurdukları nezaket tuzağına düşmemek için bizlerde nezaket kuralları çerçevesinde yürütmeliyiz.
Yaptıkları haksızlıkları yüzüne vurmaktan çekinmemeliyiz, istatiksel bilgilerden tutunda mantıksal çıkarımlara kadar akla uygun her yolu nezaket çerçevesinde denemeliyiz.
Göstereceğimiz nezaket, samimi olmalıdır ki aksi takdirde onların kullandığı yöntemlerle onlarla savaşmanın, bulunduğumuz zorbalık sisteminden başkaca bir sonuç doğurmayacağını anlamak güç değildir.
Son olarak şunu unutmayalım dostlarım; yapılan haksızlık, yapılmasına müsaade edilen haksızlık gibidir ve ne haksızlık yapmanın ne de haksızlığa göz yummanın insana bir fayda sağlayacağına inanmayalım.
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?