Kötü davranışlara karşı Peygamberimizin ne kadar sabırlı olduğunu İbn-i Mes’ut şu olayla anlatmıştır: “Bir defasında Peygamberimiz Kâbe’nin yanında namaz kılıyordu. O sırada Ebu Cehil ve adamları orada oturuyorlardı. Bir gün önce orada bir deve kesilmişti. Ebu Cehil-Allah’ın lâneti üzerine olsun-
“Hanginiz şu deve işkembesini kaldırır ve Muhammed secdeye varınca onu ensesine atıverir.?” dedi. Bu söz üzerine en mel’unları fırlayıp işkembeyi secdedeki Peygamberimizin boynuna atıverdi. Arkasından kahkaha ile hep beraber güldüler. O sırada ben ayakta duruyor ve olup bitenleri seyrediyordum. İçimden: “Keşke cesaretim olsa da işkembeyi onun üzerinden atabilsem ”dedim. Peygamberimiz ise hiçbir şey olmamış gibi secdesine devam ediyordu. O sırada bir adam koşup durumu Fatıma’ya bildirdi. Fatıma o sırada küçük bir kız olmasına rağmen koşarak geldi ve işkembeyi babasının boynundan atıverdi; arkasından da Ebu Cehil ve adamlarına ağır sözlerle çıkıştı. Peygamberimiz, namazı bitince üç defa yüksek sesle: “Allah’ım, kureyşlileri sana havale ediyorum! Allah’ım, Ebu Cehil’i, Ukbe’yi, Utbe’yi, Şeybe’yi sana havale ediyorum !” diye onlara beddua etti. Allah’a yemin ederim ki, Peygamberimizin adlarını saydığı bu kimseleri Bedir Savaşı sırasında kendi gözlerimle ölüler arasında gördüm.”( Ebûl-Leys Semerkandî, Sohbetler,s.240)