USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

RAKAMLAR RAKAMLAR.

23-02-2021

Ekonomi insanlar açısından en önde gelen konuların başında gelir. İnsanın evinde tenceresi kaynamıyorsa ona bir şey anlatamazsınız. Bu nedenle Ülkelerin ekonomi yönetimi bir anlamda iktidarları belirler. Geçtiğimiz bir yıldır Dünyayı kasıp kavuran Corona salgını ekonomileri doğrudan vurdu. Tüm ülkelerin ekonomik verileri aşağı yönde seyretti. Bu tablo bir çok ülkede liderleri koltuğundan etmeye yetti de arttı bile. Ekonominin bu denli seçmen üzerinde etkili olduğunu bir kez daha test edip gören bizim muhalefet ise bu günlerde koro halinde ekonomi üzerinden iktidara yükleniyor.

Yalnız Türkiye gibi büyük ülkelerde ekonominin iyi yada kötü denmesi bir kaç parametre üzerinden değerlendirilemez. Ekonominin iyi yada kötü olduğunu iddia etmek nereden baktığınıza göre değişiverir. Yani rakamlar her zaman gerçeği söylemez.

En kötü yıllardan biri olan 2020’nin Türkiye tablosuna baktığınızda karşınıza şöyle istatistikler çıkar. Geçtiğimiz yıl Dünyanın en gelişmiş 20 ekonomisinin oluşturduğu G20 ülkeleri arasında büyümesi pozitif olan iki ülke var. Birisi salgının yayıldığı ülke olan Çin diğeri ise Türkiye bunların dışında kalan Batılı ve doğulu süper ülkeler, ABD, Almanya, Fransa, Japonya hepsi küçüldü hatta birçoğu dibe çakıldı.

Geçtiğimiz yıl Türkiye’de üç kişi artışla milyarder sayısı 29'a çıktı. 82 bin 278 artışla Milyoner sayısı 308 bin 278'e yükseldi. Türk halkının Bankalardaki mevduatı 27 Milyar artışla 3 trilyon 173 milyara çıktı. 2020 yılında Avrupa’da adeta durma noktasına gelen Otomobil piyasası bizde şaha kalktı. Yüzde 61.3 lük bir artışla geçtiğimiz yıl 772 bin 778 sıfır otomobil satıldı. İkinci el piyasası ise adeta karaborsaya döndü. Oran olarak yüzde 16 fiyat olarak yüzde 130 artış gösteren ikinci lede 2 milyon 530 bir araç el değiştirdi. Bir çok kişi almak istediği halde araba bulamadı. 

Beyaz eşyada üretim yüzde 34 artışla 29. 2 milyona yükselirken iç piyasa satışı yüzde 16’lık bir artışla 7 milyon 750 bin adet olarak gerçekleşti. Krizler yılı olan 2020 de Ülkemizde yüzde 11.2’lik bir artışla 1 milyon 500 bin adet konut satıldı. E ticaret hacmi yüzde 65 yükselişle 200 milyar seviyesini gördü. Kapanan 24 bin 136 şirkete karşı 85 bin 452’yini şirket kuruldu. Türk halkı 2020 yılında 43 milyar harcayarak 12 milyon akıllı telefon satın aldı.

                Hani millet açtı? Hani ülkenin ekonomisi çökmüştü? Ekonomik verilerde yerlerdeydik ne oldu diye sorsak haksız olur muyuz. Elbette ki olmayız. Ancak buna karşılık olarak bir başkasında çıkıp diye bilir ki; Geçtiğimiz yıl 2.5 milyon hane 10 milyondan fazla nüfus Devletin sosyal yardımları ile geçimini sağladı. 4.5 milyon insan iş bulamadı. 5 Milyondan fazla insan asgari ücretle geçinmek zorunda kalırdı. Bu mu iyi ekonomi yönetimi dese onunda haklılık payı olur...

                Hülasa anlatmaya çalıştığımım şu rakamlar Türkiye ölçeğindeki ülkelerde her zaman salt gerçeği yansıtmaz. Olaya hangi açıdan baktığınızı gösterir. Bizim gibi ülkeler belki sallanır ama kolay kolay yıkılmaz. Ekonomide sorunlar yok mu elbette ki var. Sıkıntı çeken insanlar küçümsenmeyecek kadar mevcut. Ancak rakamların ağırlık tarafına bakacak olur isek öyle iddia edildiği gibi milletin sefalet içinde yaşadığı tezi doğru değil. Hani bizler Anadolu’da özellikle kış aylarında şöyle bir söz kullanırız ya; "Allah kimseyi açta açıkta bırakmasın" diye. Çok şükür sosyal yardımlaşma duygusunu halen kaybetmemiş bir toplumun ferdiyiz. Yine çok şükür ki çok büyük bir devletimiz var. 43 kalemde sağladığı yardımlarla kimseyi açta açıkta bırakmıyor. Sosyal yardımlardan istifade eden insan sayısı eleştiri konusu yapılabilecek bir istatistik olmakla birlikte aynı zamanda devletimizin büyüklüğünü gösteren şükredilmesi gerekende bir konudur.

Kısacası eğer dışarıdaki ağa Babaları Türkiye ekonomisi üzerinde çok daha fazla manipülasyon yaparak bizi çökertmeye muvaffak olamazlar ise muhalefetin elindeki son koz olan Ekonomi kozu da kendilerine seçim kazandırmaya yetmeyecek gibi gözüküyor...

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?