USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

ŞAŞKINLIK DUYGUMUZLA - SOSYALLEŞMEK ARASINDAKİ AKIL ALMAZ İLİŞKİ

03-12-2020

Her özgüven sahibi sosyal midir? ya da Özgüvene sahip olmayan her insan asosyal midir? Bu zamana kadar şehir efsanesi gibi kulaktan kulağa aktarılan bu düşüncenin aslı yoktur. Sosyalliğin, özgüvenle yakından uzaktan bir ilişkisi yoktur. Sosyal yaşam her insanın içgüdüsel bir dürtüsüdür. Elbette bu dürtüyü körertebiliriz yada tamamen açabiliriz. Farklı parametrelerde vardır elbette fakat temel olarak şaşırma duygusunun yoksunluğu insanı sosyallikten uzaklaştırır. Şimdi bana şaşırdığınızı ve aynı zamanda sosyal olduğunuzu söyleyenler olacaktır fakat burada bahsettiğim sosyallik gönülden, içten olan sosyalliktir, hiç bir zorunluluk olmadan ya da insanlarla vakit geçirirken sıkılmadan, istekli bir şekilde iletişim kurduğumuz sosyallikten bahsediyorum. Ne yazık ki hayran olma duygusu ve şaşırma duygusu körelen her insan gönüllü sosyallikten uzaklaşır. Günümüzde oldukça popüler olan yüksek apartmanlarda, komşuluk duygusundan uzak yaşamayı tercih etmemiz ya da bu duruma yaktın hale gelmemiz gönüllü sosyallikten uzaklaştığımızı gösteren en büyük kanıtlarından biridir. Herkesin çokça duyduğu şu cümleleri bende söylemek isterim herkes bencilleşiyor be abi, kişisel çıkarlar için arkadaşlıklar kuruluyor , vay arkadaş bu dünyanın çivisi çıkmış vs vs. bütün bu cümlelerin muhatabı içimizde olan fakat nefes almakta güçlük çeken şaşırma duygumuzun yoksunluğundan kaynaklanıyor. İnsanoğlu şaşırmadıkça ve hayran olmadıkça bencilleşecek ve kendisini daha önemli hissetmeye ihtiyaç duyacaktır. Her insan bu ihtiyacını gidermek için sosyalleşecek fakat her insan bu ihtiyacı duyduğu için karşı tarafa önemli hissettir etmeyecektir, hissettirse bile insanlar bunun sahte olduğunu anlayarak ya gönülsüz sosyalleşecekler yada asosyalliği tercih edeceklerdir. Hadi gelin bu bencilleşmenin, gönülsüz sosyalleşmenin ya da asosyalleşmenin, şaşırma duygusuyla ve hayran olma duygusuyla bağlantısına bakalım.
Gerek günümüzdeki mimari yapılar olsun, gerek teknolojinin gelişmesiyle hayatımıza giren çeşitli elektronik cihazlar olsun gerek sosyo ekonomik zorluklar gerekse de eğitim sisteminin yanlış olması insanın asosyalleşmesinde ve bencilleşmesinde baş rol oynamaktadır. Bu durum hem bireysel hem de toplumsal sorunlara yol açmaktadır. Bu durumun herkes farkındadır ama derinlemesine anlayabilirsek eğer belki bu durumu değiştiremeye biliriz fakat kendimizi az da olsa bu durumdan uzaklaştırabiliriz. Farkındalığımız olan akıllımızı kullanarak aklımızdan azda olsa uzaklaşabiliriz. Nasıl mı? Tabi ki şaşırma duygusunu tekrardan canlandırarak. Sinirbilim uzmanlarından Michiel van Elk Kanada´daki Beyin Haritalaması Örgütü´nün yıllık toplantısında, şaşkınlığın beynin frontal lobları ve korteksini içeren ve benlik duygusuyla ilintili olduğu düşünülen işlevler ağındaki etkinliği kesintiye uğrattığını, işlevsel MRI görüntüleriyle gösterdi. Yapılan bir deneyde hayranlık uyandıran doğa görüntülerini içeren bir video izleyenlerin sonuçta, mutluluk ve onur gibi başka olumlu duygular uyandıran videoları izleyenlere kıyasla, çok daha erdemli ve cömert davrandıkları, başka insanlarla çok daha yakından ilgilendikleri görüldü. Ünlü yazar John Steinbeck, uzunlukları yüzlerce metreye ulaşan sekoya ağaçlarını gördüğünde duygusunu şöyle dile getiriyordu: ?İnsanın belleğinde asla silinmeyecek bir iz bırakıyor, bir dinginlik ve huşu duygusu yaratıyor." Gök gürültüleri sırasında tüyleri diken diken olan şempanzelerin de şaşkınlık belirtileri gösterdiklerine dikkat çeken Keltner, ?Bence şaşkınlığın temelinde yatan görüş, bir süreliğine kişisel çıkarların bastırılması ve bireyi toplumsal bir konuma oturtmasıdır,? diyor. Keltner ve arkadaşları tarafından yapılan bir araştırma, şaşkınlığın insanları daha mutlu kıldığını ve gerginliği azalttığını, aradan haftalar geçse bile, yangıları körükleyen sitokinlerin üretimini durdurarak bağışıklık sistemine katkıda bulunduğunu ortaya koyuyor. Arizona Eyalet Üniversitesi´nde yapılan bir başka araştırma da, şaşkınlığın savaşma yada sıvışma tepkisini yatıştıran parasempatik sinir sistemini devinime geçirdiğini gözler önüne seriyor. Arizona Üniversitesi araştırmacıları şaşkınlık duygusu yaşayanların, sonrasında kısa bir öykünün ayrıntılarını da çok daha iyi anımsayabildiklerine tanık oldular. Şaşkınlığın merak ve yaratıcılığı körüklediği yönünde bir sonuca da ulaştılar. Ayrıca Kur´an da insanlara sürekli göklere,yıldızlara, dağlara ve develere bakmamız konusunda tavsiyeler verir. ?Bu insanlar, devenin nasıl yaratıldığına, göğün nasıl yükseltildiğine, dağların nasıl dikildiğine, yerin nasıl yayıldığına bir bakmazlar mı!..? (Ğaşiye, 88/17-20). İmam gazalini gökyüzüne bakmanın faydaları adlı kitabında gökyüzüne bakmanın bir çok faydasını söylemiştir işte bunlardan bazılarını sizinle paylaşmak istiyorum;
1. Vesveseleri azaltır
2. Hüzün ve kedere azaltır
3. Korku vehmini giderir
4. Bizlere Allah´ı hatırlatır
5. Kalbe Allah´ın büyüklüğünü yayar
6. Kötü düşünceleri yok eder
7. Karamsarlık rahatsızlığına iyi gelir
8. Aşıkları teselli eder
9. Sevenleri birbirine alıştırılır ve yakınlaştırır
ve kitabında, Hikmet sahipleri derler ki: Evindeki nimet ve rahatlık semayı görebildiğin yer kadardır.? Bilimsel çalışmalara baktıktan sonra İmam Gazalinin göğe bakmanın faydalarından bahsederken kullandığı ifadelerdeki uyumu görebilirsiniz. Gökyüzü, güneş ışığı, bulutlar, yıldızlar, ağaçlar, çiçekler kısacası doğanın her zerresinden kürresine kadar, doğaya bakıldıkça insanın kalbine ferahlık verir ve asosyallikten uzaklaştırarak insanı toplumsal yaşama teşvik eder.
Bu bağlamda şunları söyleyebiliriz, yukarıda bahsettiğimiz durumlar aslında görünmez bir bağ ile birbirleriyle bağlıdır ve şaşırma duygumuzun körelmesi birçok toplumsal ve bireysel sorunlara yol açmıştır. Psikologlar ve insanlar, asosyal insanlar için genelde özgüveni olmadıkları için asosyal olduklarını söylerler ve özgüven aşılamaya çalışarak insanları topluma kazandırmaya çalışırlar. Fakat yukarıda bahsedilen durumlar neticesinde görüyoruz ki aslında insanın sosyalleşmesi ya da toplumla beraber yaşayabilmesi için özgüvene ihtiyaç duyması değil tam tersi kendinden uzaklaşması gerekir. Ne kadar hayran olma duygusunu canlı tutarsak o kadar toplumla yaşamaya yatkın oluruz. Bu sosyalleşmek hayran olma duygusunun yani şaşırma duygusunun sadece toplumsal faydalarından sadece bir tanesidir. O halde başka insanların bencilliklerinden gem vurarak, bencilleşmek ancak ve ancak insanın kendisine zarar verecektir. Büyük balığı görmek zorundayız, her şey insan içindir. Büyük balığın küçük parçasına, yazıma şaşırarak ve hayran olarak başlayabilirsiniz :).

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?