USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

Sevgi + Saygı + Özen + Şefkat + Anlayış + Güven = Mutlu Evlilik

22-05-2024

20 Mayıs bizim evlilik yıldönümümüz. Seneler önce bugün bir söz verdik iyi günde- kötü günde, hastalıkta- sağlıkta, varlıkta- yoklukta birlikte, hep el ele olacağız diye.

İyi ki evlenmişiz, iyi ki biz olmuşuz diyoruz. Allah sağlıkla, huzurla, mutlulukla, sevgiyle dolu daha nice güzel yıllar kutlamayı nasip etsin bize inşAllah.

*

Sivas Valiliği ve İl Millî Eğitim Müdürlüğünün program koordinatörlüğünü ve sunuculuğunu yaptığım 1983-2013 yılları arasında “Diksiyon, Sunuculuk, Spikerlik, Etkili ve Doğru İletişim, İş ve Sosyal Hayatta İletişim vb. konularla ilgili Kişisel Gelişim Kurslarında ve Seminerlerinde eğitimci olarak görev yaptığımdan kıymetli vali yardımcılarımıza ve Millî Eğitim Müdür ve Müdür Yardımcılarımıza ülkemizde boşanmaların çoğaldığını bu nedenle evliliği ve aileyi toplumun temeli olarak gören ve bu temeli sağlamlaştırmaya çalışan biri olarak evlenecek çiftlere yönelik sohbet programlarında yardımcı olmaya çalışabileceğimi;  ayrıca valilik programları için il sunuculuğu yapabilecek öğretmenlere  kurs verebileceğimi, öfke kontrolü ve stres yönetimi hususlarında seminerler düzenleyebileceğimi bu ve benzeri hususlarda  yararlı olabileceğimi ifade ettiğim ancak bir sonuç alamadığım için böyle bir konuyu sizlerle paylaşmak istedim.

*

Türk toplumu, köklü ve sağlam aile geleneklerine sahip toplumlardan birisidir. Bu nedenle toplumumuzda genel olarak geleneksel aile yapısını devam ettirmek isteyenler, aile bağlarının daha sağlam olması gerektiğine inanarak sağlıklı, huzurlu, mutlu, sevgi ve saygı dolu bir aile hayatı yaşamak isterken; sosyal ve ekonomik değişimden etkilenerek evlilik öncesi beklentiler ile evlilik sonrasında karşılaşılan gerçek durumlar arasındaki farktan dolayı sorumluk almaktan kaçınan zorluk, sıkıntı yaşamak istemeyenler de evliliğin sona erdirilmesinden yana tavır almaktalar.

 

Bu yüzden son yıllarda toplum hayatında hızlı bir çözülmenin varlığı dikkat çekmektedir. Bütün değerler gibi, evlilik değerleri de giderek daha fazla aşınmaya doğru gitmektedir. Bu açıdan aile hayatının koruma altına alınmasına ihtiyaç vardır.

 

Yapılan araştırmalarda 2001-2021 arasını kapsayan son 20 yılda bin kişilik nüfus başına düşen evlenme sayısını ifade eden 'kaba evlenme hızı' (Bin nüfus başına düşen boşanma sayısını “kaba boşanma hızı” adı veriliyor.) % 20 düşerken 'kaba boşanma hızı' ise % 47 artmış.

 

Araştırmalar 20 yılda boşanma sayısının yüzde 90 arttığını gösteriyor. Boşanma sayısı özellikle son 10 senede belirgin bir artış gösteriyor.

 

Boşanma sebepleri cinsiyete göre değişiyor ancak erkek ve kadında ilk sırada ile “sorumsuz ve ilgisiz davranma”, ikinci sırada ise “aldatma” yer alıyor.

 

En çok karşılaşılan boşanma nedenlerinden biri de psikolojik şiddet, aşağılamaya, dışlamaya, hakarete ve tehdide dayalı bir sözlü (fiziksel olmayan) şiddet türüdür.

 

Açıkça görülmese de şiddetli geçimsizliğin temelinde sevgi, saygı eksikliği, maddi menfaatlerin ön plana çıkması, ekonomik olarak evin geçimini sağlayamama, dayak/kötü muamele, işsizlik, sosyal hayattaki düzensizlik, kimi ailelerde görülen alkol kullanımı, eşlerin birbirini aşağılaması ya da başkalarının yanında küçük düşürücü söylemde bulunması, eşler arasındaki eğitim farkının sonradan sorun edilmesi, aile büyüklerinin aile içi ilişkilere karışması gibi unsurlar yer almaktadır. Ayrıca ekonomik problemler, eşlerin ruhen anlaşamamaları, iş veya benzeri unsurlarla eşlerin birbirlerini ihmal etmeleri, gayri ahlaki tutumlar da boşanma sebeplerin içerisinde sayılabilir.

*

Oysa evlilik, geleceğe yönelik pek çok umut, beklenti ve çabayla gerçekleşir ve birbirini seven çiftler için en büyük mutluluk evlenip ömür boyu birlikte bir hayat sürdürmektir.

 

Tüm evlilikler bir ömür boyu sürmek ve mutlu olmak amacıyla gerçekleştirilir. Yani evlilik, ömürlük bir yolculuktur. Bu uzun yolculukta, tahmin edilemeyecek kadar güzel anlar da yaşanır, hesaba katılmayan sorunlar da yaşanabilir. Her ilişki iyi ve kötü dönemlerden geçebilir.

 

Evlilik her aşamasında engellerin aşılması gereken zorlu ve sabır gerektiren bir maraton koşusu gibidir. Çiftlerin birlikte geçirdiği her yıl içinden geçtikleri birtakım sınavları da beraberinde getirir. Atlatılan her yıl geride kalan acemilik dönemi olarak görülür.

 

Mutlu evliliğe giden yolda eşler gerek birbirleriyle gerek çocuklarıyla doğru iletişim kurmalı, birbirini desteklemeli, birbirinin en yakın sırdaşı olmalı hem eş hem dost kalabilmeli, aile içinde ortak kararlar almalıdır.

 

Bir tutam özen, bir tutam anlayış, bir tutam şefkat, bolca sevgi ve saygıyı harmanlayınca, ortaya yolunda giden mutlu bir evlilik çıkacaktır. Ancak bunu bilmek ayrı bir durum, uygulayabilmek çok daha ayrı bir şey elbette. Önemli olan evlendikten sonra mutlu bir ilişkinin kapılarını aralamak, sorunları açık iletişim ve iş birliği ile aşmaya gayret göstermek; en önemlisi ise, birbirine, kendine ve ilişkiye ‘özen’ göstermek.

 

Evlilikteki en önemli şey sevgi, saygı, güven, eşlerin mutlaka vermesi gereken ödünler ve zaman zaman yapması gereken fedakârlıklar, yakınlık ve mahremiyet, biraz duygusal istikrar ve destek, biraz da maddi güvence eşleri bir arada tutan, evliliği yürüten çok önemli unsurlardır.

 

Mutlu evliliğin temeli iyi iletişimle atılır. Eşlerin birbirini dinlediği ve anladığı bir iletişimleri varsa, evlilik de sağlam temeller üzerine kurulmuş demektir. Bu sayede sorunlar ve çatışmalar etkili bir şekilde çözülebilir.

 

Evlilik yolculuğuna ‘bir ömrü birlikte sürdürmek’, ilk günün heyecanını kaybetmemek, sevgi ve saygıyı korumak niyetiyle çıkılırsa, mutlu, huzurlu, güven ve sevgi dolu bir yuva kurmak mümkündür.

 

Böyle mutlu bir evliliklerde ilerleyen yılları birlikte geçiren çiftler için de evlilik yıl dönümleri kutlamak büyük bir mutluluktur.

 

Sağlam aile geleneklerine sahip Türk ailesinin; muhafaza edilmesi, korunması ve geliştirilmesi ülkemizin geleceği açısından yararlı olacaktır.

 

Yüreği sevgi dolu herkesin hayat boyunca en güzel günleri, en neşeli anları ve sevginin doruklarını beraber yaşayabilmesi dileğimle...

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
Yücel Deveci
Yücel Deveci 6 ay önce
Evlilik öncesi tüm çiftlerin belirli süre içerisinde örgün eğitime alınarak yaşanması muhtemel olayların doğuracağı sonuçları, ve yaklaşım yöntemleri ifade edilmelidir. Akıl ve mantık temelli eğitim sürecinden geçmelidir. Selamlarımla