Sivas, bağrında yatan birçok ilim ve gönül insanı ile incileri sinesinde misafir eden engin bir deniz gibidir. Bu bereketli ve gül kokulu halkanın gizli kahramanlarından birisi de Meydan Camii´nde yıllarca imam-hatiplik görevini ifa eden ve birçok hafızın yetişmesinde büyük emekleri olan Hanlılı Hasan Hoca Efendi´dir. Hoca Efendi, Hanlı köyünde doğmuş olması sebebiyle ?Hanlılı Hasan Hoca Efendi? olarak tanınmıştır. Doğum tarihi kesin olarak bilinmeyen Hoca Efendi, ailesinden aldığımız bilgilere göre, küçük yaşta yetim kalmıştır. İlim tahsili için Suriye, Konya ve Tokat´a giden Hoca Efendi, tahsilinin ardından evlenmiş ve toplam beş çocuk sahibi olmuştur. Arapça ve Farsçaya son derece hâkim birisi olan Hoca Efendi, sohbetlerini bu dillerde telif edilen birçok eserden faydalanarak şekillendirirmiş. Hanlılı Hasan Hoca Efendi, kitaplara olan merakı ile de tanınırmış. Kitapların kıymetini bilen bir âlim olarak Hoca Efendi, hayatına anlam katmaya çalışan herkesin ilk olarak, kişiye hakkı ve doğruyu gösteren kitapların kapısını çalması gerektiğini hatırlatırmış.
Anlatılanlar göre Hoca Efendi, zamanının iletişim araçları olan mektup ve tebrik kartları ile dostlarının hatırlarını sorar, zengin-fakir ayırt etmeden davetlere icabet edermiş. Talebelerine şefkatle muamele ettiği anlatılan Hoca Efendi´nin bir baba hassasiyeti ile onların üzerine titrediği de bizzat talebeleri tarafından nakledilmektedir. Hoca Efendi, yolda yürürken tanıdığı tanımadığı herkese selam verir, kadınlara ve çocuklara şefkat ve duası ile birçok kimseye örnek olurmuş. O, fakirleri daima gözetir, temizliğe son derece önem verirmiş. Şeker hastası olan Hoca Efendi, hem kendi hastalığı hem de ümmet içerisinde hasta olanların şifa bulması için sürekli dua edermiş. Sünnete son derece bağlı olduğu aktarılan Hoca Efendi, kişinin hayatını ancak sünnet-i Seniyye ile şekillendirdiği takdirde dünyada ve ahirette mutluluğa ulaşabileceğini söylermiş.
Çok cömert birisi olduğu tanıyanlar tarafından bildirilen Hoca Efendi, sadaka dağıtmaktan hoşlanır, elindeki kısıtlı imkânlara rağmen yoksulları gözetmeye çalışırmış. Fakir olması sebebiyle hacca gidemediği anlatılan Hoca Efendi´nin, ramazan aylarında itikâfa girmeyi âdet haline getirdiği nakledilmektedir. O, Ramazanın son on beş gününü itikâfta geçirirmiş. Hoca Efendi, Mevlid, Miraç ve Regaip kandili gibi kıymetli zamanların gecelerini namaz, dua, zikir ve Kur´ân-ı Kerim ile gündüzlerini ise oruçla ihya edermiş. Tutumlu olmaya özen gösterir ve kanaat sahibi olmanın önemini her fırsatta dile getirirmiş.
Hoca Efendi, akrabalarının her türlü derdi ile dertlenmeye çalışır, yetimlerin başlarını okşayarak onların da her türlü problemi ile ilgilenmeye gayret edermiş. Hoca Efendi, aile içerisinde eşine, çocuklarına ve torunlarına olan şefkati ile bilinir, onların dünya ve ahiret mutluluğuna ulaşmaları için dinî donanımları ile bizzat ilgilenir ve onlara çokça dua edermiş.
Kendisi ile ilgili birçok olağanüstü olay nakledilen Hoca Efendi´nin bir menkıbesi ile onu anlatmaya devam edelim. Anlatılanlara göre, Hanlı köyünde bir ara susuzluk olur. Hoca Efendi´den dua isterler. O da iki rekât namaz kılar ve ?Evladım, şurayı kazın? der. Gösterdiği yeri kazarlar ve çok güçlü bir suyun topraktan fışkırdığına şahit olurlar. Yine anlatılanlara göre bu su hâlâ akmakta ve bütün canlılar bu sudan istifade etmeye devam etmektedir.
Meydan Camii´nde uzun yıllar imam-hatiplik görevini devam ettiren Hoca Efendi, birçok hafız yetiştirmiş, bu uğurda varını yoğunu ortaya koymuştur. Yetiştirdiği hafızlardan birisi olan Ali Bayrak (dedem), Hoca Efendi´den bahsederken onun Kur´ân´a, ilme ve talebe yetiştirmeye olan düşkünlüğünü gözyaşları ile anlatırdı. Okuduğu Cuma hutbelerindeki samimiyetini ve camide herkesi etkisi altında alan manevî atmosferi biraz da özlem kokan ifadelerle dile getirirdi. Onun ifadesine göre, Kur´ân-ı Kerim, Hoca Efendi´nin hayatı olmuştu. Oturması, kalkması, gülmesi, ağlaması hâsılı Hoca Efendi´nin hayatına dair ne varsa hepsi Allah´ın kelamı ile şekillenmişti.
Hoca Efendi´nin vefatında yanında bulunanların aktardıklarına göre, vefatına yakın Hoca Efendi çokça namaz kılmış ve kelime-i şehadet getirerek ruhunu teslim etmiştir. (02.06.1955) Hoca Efendi, Halfelik Mezarlığı´na defnedilmiştir.
Hoca Efendi´yi Sivas´ın önde gelen birçok değerli ismi ziyaret edermiş. Arkadaşı olduğu nakledilen Mustafa Takî Efendi ve zaman zaman Hoca Efendi´yi ziyaret ederek sohbetinde bulunan ve duasını almaya özen gösteren İhramcızâde İsmail Hakkı Toprak Efendi bu isimlerden sadece ikisidir. Sivas´ın bağrında yetişip, maddî ve manevî birikimi ile birçok insanı etkilemeyi başarmış Hanlılı Hasan Hoca Efendi ve onun gibi gizli kalmış toplum önderlerimizi rahmetle anıyor, hepsinin ruhlarına hediye edeceğimiz bir Fatiha ile onlara olan vefa borcumuzu bir nebze olsun yerine getirmiş olacağımızı hatırlatarak sözlerime son vermek istiyorum.