Dünyanın en azılı terör örgütleri (PKK, FETÖ ve DEAŞ) silahlarının yanı sıra her gün Sosyal medyadan da ülkemize saldırıyor. Binlerce Ahlaksız, yüzbinlerce alçak taciz yapıyor. Artık bıçak kemiğe dayanmıştır. Eğer zehir taciri, Terör örgütü üyesi, çocuk istismarcısı, klavye delikanlısı, vatan haini değilseniz Sosyal medya düzenlemesine karşı çıkamazsınız... Her konuda örnek gösterdiğiniz Avrupa´da olan düzenlemeyi bize çok göremezsiniz....
Çağımız iletişim çağı, zaman hız zamanı, Gazete, Televizyon, artık demode. Şimdilerde iletişimin gözdesi varsa yoksa Sosyal medya. Dünyanın geneli için artık Facebook, ınstagram, Whatsaapp ve tıwıtır hayatımızın bir parçası. Her gün elimizdeki akıllı telefonlarla veya Bilgisayar başında saatlerimizi sosyal medyada sörf yaparak geçiriyoruz. Her gün milyarlarca mesaj, milyonlarca içerik yayınlanıyor. Günümüzde söyleyecek sözü olan da ortaya koyacak fikri olanda kendisini sosyal medya üzerinden ifade ediyor. Devlet Başkanları siyasi parti liderleri en önemli açıklamaları sosyal medya üzerinden halka ulaştırıyor. Buraya kadar her her şey güzel ve vaz geçilmez..
Ancak; sosyal medyanın birde karanlık yüzü var. Dünyanın bir çok ülkesinde milyonlarca insan sosyal medya yüzünden mağduriyet yaşadı. Gencecik canlar kurban gitti. Aileler dağıldı. Zira sosyal medyayı sadece iyi insanlar kullanmıyor. Terör gurupları, zehir tacirleri, çocuk istismarcıları ve klavye delikanlıları da kullanıyor. Akla gelmeyen sapkınlıklar servis edilebiliyor. İşte bu karanlık tabloya karşı son yıllarda Ülkeler kendi varlıklarını ve vatandaşlarının kişilik haklarını korumak amacı ile sosyal medya uygulamalarına sınırlama getiren yasal düzenlemeler yaptı.
Çin gibi toaliter rejimler bu uygulamalara erişimi tamamen kapatırken, Sosyal medyayı bir özgürlük alanı, demokratik bir hak olarak gören ülkeler işin gayri ahlaki ve gayrı yasal bölümlerini törpülemek için yasal düzenlemeler yaptı. Gelen şikayetleri değerlendiren, İngiltere, Almanya, Avusturalya, Fransa gibi Avrupa ülkeleri de ,ABD de, Tayvan, yeni zellanda gibi Asya ülkeleri de işi yasal zemine getirdi.
Ülkemiz insanı ise 2004 yılında tanıştığı sosyal medyayı çok sevdi. Sosyal medyada geçirilen zaman itibari ile ön sıralardaki ülkelerden biriyiz. Haliyle sosyal medyanın zehrini tadan ülkelerden de biriyiz. Hal böyle olunca sosyal medyadan muzdarip olan insanların şikayeti arttıkça arttı. Bu şikayetlere kayıtsız kalamayan Siyaset diğer ülkelerde olduğu gibi bir yasal düzenleme yapmayı bir süredir dillendiriyordu. Son zamanlarda İYİ Parti lideri Meral Akşener, HDP´nin eski genel başkanı Selahattin Demirtaş´ın eşi Başak Demirtaş ve Cumhurbaşkanının kızı Esra Albayrağa karşı yapılan sosyal medya saldırıları bardağı taşıran damla oldu. Cumhurbaşkanı Erdoğan yasal düzenleme hazırlığı için talimat verdi. Ak Parti gurubu Hazırladığı yasal düzenleme teklifini MHP ile de paylaşarak TBMM getirdi.
Ak Partinin yasa teklifi 9 maddeden oluşuyor. Ana öznesi muhataplık. Teklifin özeti şöyle;
1) Günlük erişimi bir milyonun üzerinde olan sosyal medya sağlayıcılar Türkiye´de temsilcilik açacak. Temsilci kişi ise Türk vatandaşı olacak muhatap bulunacak.
2) Şirket Türk vatandaşların verilerini ABD de değil Türkiye´de depolayacak.
3 ) Sayfa açmak gerçek isimlerle olacak, Feyk hesaplar açılamayacak. Haliyle herkes yazdığı mesajdan, yayınladığı içerikten sorumlu olduğunu ve yasa karşısında hesap vereceğini bilecek.
4) Kişisel veya kurumsal şikayetleri firmalar 48 saat içerisinde cevaplayacak ve üç ay süre ile raporlayacak.
5 ) Şirketler bu yükümlülüklerini yerine getirmez ise önce on milyon lire, yine yerine getirmez ise, 3o milyon ceza kesilecek. Yine olmaz ise mahkemeler önce yüzde elli tekrarında ise % 90 erişim bandını daraltma cezası vere bilecek.
6) Kazancından Türkiye cumhuriyeti maliyesine vergi verecek.
Bu düzenlemeye karşı çıkmak için Ahlak yoksunu, Terör örgütü üyesi, zehir taciri, Çocuk istismarcısı, dolandırıcı veya en hafif ifade ile kendinden emin olmayan klavye kahramanı olmak gerekiyor.
Şimdi diyeceksiniz ki öyleyse CHP sinden Saadetine, İYİ Partisinden HDP sine muhalefet partileri neden, çıkıyor. Onların yukarda saydığım hangi gerekçe ile karşı çıktığını anlamak mümkün değil. Neden Almanya da olan düzenlemenin hemen hemen aynısını bize çok görüyorlar bilemedim. Diyorlar ki Almanya iki yıl tartıştı, biz niye iki günde meclise getiriyoruz. Gerekçeye bak. İyiya işte adamlar iki yıl tartışmış hazır önünde bir damıtılmış taslak var, tekrar neden tartışılsın. Bİr de diyorlar ki gençlerin internetine dokundurtmayız. Slogana bak. Gençlerin interneti. Eee interneti sadece gençler değil 15 yaşındaki Bebelerde, 80 yaşındaki Dedelerde kullanıyor. Ama haklısınız, 80 yaşındaki Deler sizi çok iyi tanıyor onları kandırmanız mümkün değil, üç yıl sonra yapılacak seçimde oy kullanma hakkı kazanacak Bebeleri kandırma telaşındanısınız. Yemezler...
Muhalefet her konuda olduğu gibi vatandaşın derdini çözmeden uzak, iktidar partisinin getirdiği her şeye hayır deme refleksi ile bu yasal düzenlemeye karşı çıkabilir. Adına özgürlük, demokrasi, gençlerin hakkı gibi süslü sloganlar ile karşımıza çıkabilir ancak aklın yolu bir. Sosyal medya konusunda artık bıçak kemiğe dayanmıştır. Dünyanın en azılı terör örgütleri, PKK, FETÖ, DEAŞ Sadece silahları ile değil sosyal medya üzerinden de sürekli ülkemize saldırıyor. Artık bir dur denmelidir. Aklı selim hiç kimse bu düzenlemeye karşı çıkamaz...