Birçok gizli kahramanı bağrında barındıran sultan şehrin belki de en az tanınan maneviyât önderlerinden biri Cizözlü Yusuf Efendi’dir. Malum olduğu üzere şöhretten hoşlanmayan gönül erlerinin bu tavırlarından dolayı birçok gönül eri gereği gibi tanınamamıştır. İşte onlardan biri de Mustafa Takî Efendi’nin (ö.1925) damadı, Bedreddin Doğruyol’un (ö.1983) eniştesi olan Yusuf Efendi’dir. Takî Efendi’nin aynı zamanda halîfesi olan Yusuf Efendi, son derece hareketli ve bereketli bir hayatın ardından Sivas’ta vefât etmiş ve kayınpederi Mustafa Takî Efendi’nin kabrinin yanı başına defnedilmiştir. Yusuf Efendi, Bedreddin Efendi’nin manevî gelişiminde son derece etkili olmuş biridir. Bedreddin Efendi’yi yetiştiren ve manevî görevini ona tevdî eden Yusuf Efendi ile Takî Efendi hakkında ilginç bir tanışma hikâyesi nakledilmektir. İsterseniz bu hikâyeyi Yusuf Efendi’nin ağzından dinleyelim:
“Gök Medrese’de ilim tahsîl ettiğim günlerden birinde Mustafa Takî Efendi, medreseyi teftişe geldi. Benim bir köşede kitaplarla meşgul olduğumu gördü ve: “Evladım! Nerelisin?” diye sordu. Ben: “Yıldızeli’nin Cizözü köyündenim” dedim. Takî Efendi: “Buraya niçin geldin evlâdım?” dedi. Bunun üzerine: “İlim öğrenmek gereğince amel etmek ve Ümmet-i Muhammed’in sıkıntılarına deva olmak için, onları ıslah etmek için” cevabını verdim. Takî Efendi karşılık olarak: “Aferin evladım!” dedi ve bana öyle bir nazar etti ki, bulunduğum mekân hemen bir oda oluverdi ve bu odanın içerisinde çer-çöp, pislik ne varsa yağan bir yağmur her şeyi alıp götürdü. Ben kendime geldiğimde Mustafa Takî Efendi’nin bir tasarrufu olduğunu anladım ve içimdeki bütün kirliliklerin silinip atıldığını düşünerek Takî Efendi’ye teslim oldum.”[1]
Yusuf Efendi, aslında, “Gizli meşhurlar” diye tarif edebileceğimiz değerlerimizdendir. Halkımız arasında birçok menkıbesi dolaşan Yusuf Efendi’nin buna rağmen, hayatı hakkında kaynaklarımızda detaylı bilgiler bulunmamaktadır. Doğum tarihi, âilesi, varsa eserleri ve yaşam tarzı hakkında çok fazla bilgi bulunmamaktadır. Anlatıldığı kadarı ile Yusuf Efendi, iyi bir tahsîl görmüş, manevî alanda derinlemesine ilerleme kaydetmiş bir gönül eridir. Hanımı Halîme Hanım (ö.?) ile çocukları olmamış ve Yusuf Efendi kendisini ibâdet, zikir, ilim ve talebe yetiştirmeye adamıştır. Birçok insanın hayatında derin izler bırakan Yusuf Efendi hakkında, maalesef, bilgilerimiz sözlü kaynaklardan nakledilenlerle sınırlıdır.
Olurda bir gün yolunuz Yukarı Tekke’ye düşer, Mustafa Takî Efendi’nin hemen yanı başında neredeyse yıkılmak üzere olan bir kabir dikkatinizi çekerse Mustafa Takî Efendi’nin damadı, Bedreddin Efendi’nin eniştesi ve manevî üstâdı olan Cizözlü Yusuf Efendi’yi ziyâret etmeyi ne olur unutmayın! Halkımız arasında hâlâ menkıbeleri anlatılan bu büyük gönül insanı gibi nice isimsiz insanları bağrımızda barındırdığımızı sizlere hatırlatacaktır eminin.. O manevî atmosferi teneffüs etmek, onların torunları olarak bizlere düşen önemli görevlerden biridir…
[1] Fatih Çınar, Maneviyât Öncüsü: Hacı Hafız Bedreddin Doğruyol, Hayatı ve Tasavvuf Anlayışı, Dilek Ofset Matbaacılık, Sivas 2005, s.47–50.