Rabbimizin dünya imtihanında bizler için takdir ettiği kısa zaman dilimine ömür diyoruz. Ömür, mamur edilmesi, ebedi kazanca dönüştürülmesi gereken hayatı ifade eder. Eğer fani dünya hayatı, Allah´a iman ve salih amellerle donatılmışsa mamur edilmiş demektir. Eğer bu kısacık hayat, emanet ve sorumluluk bilinciyle Allah´ın razı olacağı şekilde yaşanmışsa bereketlenmiş demektir
? Dünya hayatı bir oyundan, bir oyalanmadan başka bir şey değildir. Elbette ahiret yurdu, sakınan muttakiler için daha hayırlıdır. Halâ akıllanmayacak mısınız? (En´am,6/32). Kur´anı Kerim, yukarıdaki ayetle şu gerçeği hatırlatmaktadır: Ahiret kaygısı taşımadan sırf dünya ile meşgul olanlar için dünya hayatı bir oyun ve eğlenceden başka bir şey değildir. Hayata anlam ve değer katan şeyler, Allah´ın hoşnutluğunu ve O´na yakınlaşmayı umarak yapılan hayırlı işlerdir. Böyle bir düşünce ve niyet taşımadan yaşanılan hayat boş, manâsız ve faydasız geçirilen, tüketilen bir süreden ibarettir. Buna mukabil muttaki olanlar yani dünyada yaptıkları her işin hesabını Allah´ın huzurunda vereceklerini düşünerek yaşayan; O´nun buyruklarına âsî olmaktan, yasaklarını çiğnemekten sakınanlar, kanunlarına tam bir saygı şuuruyla bağlananlar, bu tutumlarıyla dünyada kendilerine tanınan fırsatı hakkıyla değerlendirdikleri için bunlar hakkında âhiret yurdu dünyadan daha hayırlı, daha güzel olacaktır; dünya hayatı ise bir imtihan sahasıdır: ?Allah, hanginizin daha iyi amel ettiğini ortaya koymak amacıyla sizi imtihan etmek için ölümü ve hayatı yaratandır. O, mutlak güç sahibidir, çok bağışlayandır.?( Mülk, 67/2).
Peygamber Efendimiz (s.a.s.), şöyle buyuruyor: ?İki nimet vardır ki insanların çoğu bunları değerlendirme hususunda aldanmıştır: Sağlık ve boşa geçirilen vakit.? (Buhari, Rikâk,I) Resulü Ekrem´in (s.a.s.) ifade ettiği gibi, sağlık ve kısa ömrümüzde bize bağışlanmış olan zamanın değerini bilmeli, hastalığa yakalanmadan önce sağlığın değerini bilmeli, boş zamanlarımızı da faydalı şeylerle geçirmeli ve değerlendirmeliyiz.