İnsanlar kazandığı paralarını bir anda harcamak yerine, ihtiyaçlarından fazlasını az da olsa biriktirmeye başlarsa o az dediğimiz para bir zaman sonra çoğalmaya başlar. Çoğalan para sonucunda da kişi maddi olarak iyi duruma gelir ve kendini kimseye muhtaç etmez. Benim maddi durumum çok iyi değil ben biriktiremem gibi düşüncelere de sahip olmamalıyız. Buradaki amaç hiçbir şey yeme içme, aç kal, çalıştığın paranın hepsini sakla demek değildir, kuruş da olsa bir kenara koy ki o kuruş zamanla altına dönüşsün.
Bazen küçükmüş gibi görünen, önemsizmiş gibi görünen şeyleri gözden kaçırmamalıyız. Aslında adım adım olur her şey. Bu sadece para için geçerli bir durum değildir. Bu durum aynı zamanda bilgi için geçerlidir. Mesela kitap okumayan insan bir zaman sonra bildiği şeyleri de unutmaya başlar. Oysa her gün az da olsa kitap okusak ve kendimize bir kitap okuma saati düzenlesek o okuduğumuz bilgiler bir zaman sonra bizi kültürlü bir insana dönüştürür.
Yavaş yavaş gerçekleşen okuma eylemi bizi iyi konuşan, hafıza gücü iyi olan, insanlarla iyi iletişim kurabilen bir kimseye dönüştürür. Yani yavaş yavaş da olsa bir şeyi devamlı yapmak kişinin her açıdan zengin olmasını sağlar. Zenginlik sadece maddi zenginlik olarak düşünülmemelidir. Aynı zamanda bilgi zenginliği, düşünce zenginliği de damlaya damlaya olur. Yeter ki durmadan biriktirelim ve her şeyin kıymetini bilip her şeyi önemseyelim.