7201 sayılı Tebligat Kanunu uyarınca; resmi kurumların tüm iş ve işlemlerine ilişkin olarak bireylere gönderdiği yazılar evrak ya da evraklar olarak tanımlanabilir.
Tebligat kanunu uyarınca; Mahkemeler, Cumhuriyet Savcılıkları, İcra Daireleri, Belediyeler, Kamu Kurum ve Kuruluşları, Kazai merciiler, Sosyal Güvenlik Kurumu, Vakıf Yükseköğretim Kurumları, Düzenleyici ve Denetleyici Kurumlar, İl Özel İdareleri, Barolar, Noterler, Köy Hükmü Şahsiyetlerinin göndermiş olduğu belgeler tebligat olarak adlandırılır.
Tebligatlar ile hukuki bir iş ve işlemin haber verilmesi sağlanmakla, vatandaşlarımızın gelen her bir tebligatı dikkate alması gerekliliği, bu tebligatlara her bir kanunda öngörülen süreler zarfında cevap ve beyanların sunulması, lehe ya da aleyhe haberdar olunan her bir resmi işlemde profesyonel yardımlar da alınmak sureti ile gerekli başvurular yapılarak hak kaybına mahal verilmemelidir.
? ? Tebligat Kanunu 10. Maddesi hükmü;
Tebligat, tebliğ yapılacak şahsa bilinen en son adresinde yapılır.
Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır.
Şu kadar ki; kendisine tebliğ yapılacak şahsın müracaatı veya kabulü şartiyle her yerde tebligat yapılması caizdir? ? hükmünü içermektedir.
Normal tebligat açısından bir problem bulunmamaktadır.
Ancak, asıl sıkıntı tebliğin imkansız olması ve tebliğ almaktan vatandaşlarımızın imtina etmesi ( tebligatı almaktan kaçınması ) durumunda ortaya çıkmaktadır.
Bu durumda Tebligat Kanunu 21. Maddesi uygulanır ve bildirim evrakı kapıya yapıştırılmak sureti ile muhtarlığa yapılmalıdır. İhtarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih tebligatın yapıldığı tarihtir.
Bir de yurt dışı tebligatları açısından yani yurt dışında yaşayan vatandaşlarımıza ülkemizden gönderilecek tebligatlar hususunda ciddi problemler yaşanmaktadır.
Çünkü, yurt dışı tebligatları Adalet Bakanlığı Uluslararası Hukuk ve Dış İlişkiler Müdürlüğü kanalı ile yapılmakta olup tebligat gönderilen yabancı ülkelerin kendi iç uygulamaları, konsoloslukların çalışmaları, faal hareket etmeleri bu anlamda her ülke için farklılık göstermekte ve tebliğ yapılamayan durumlarda yargılamalar ciddi manada uzamaktadır.
Tebligat her davada öncelikle taraf teşkilinin sağlanması açısından, yargılamaya başlanabilmesi ve tahkikat denilen yargılama detayları safahatlarına geçilmesi anlamında oldukça önem arz etmektedir.
Zira hepimizce malum olduğu üzere yüzlerce tarafın yer aldığı davalar bulunmaktadır.
Bu davalarda işin esasına girilebilmesi için öncelikle hakkında dava açılan tüm tarafların davadan haberdar olması zarurettir.
Bu şekli ile tüm tarafların davadan haberdar olması ve bunun sağlanması durumunda taraf teşkili sağlanmış ve teşekkül eden davada artık esasa girilerek yargılamaya devam edilebilecektir.
Yargılamalarda davanın ilk aşamasından karar ve kesinleşme olan aşamaların tamamlanmasına kadar her aşamada taraflara ilgili tebligatların kanuna uygun olarak yapılması zaruridir.
Ancak tabi bir uygulamacı olarak meslek hayatımın her aşamasında bizler için en ciddi sıkıntılardan bir tanesi de açtığımız ve taraf sayısı fazla olan, yurtdışı başta olmak üzere çeşitli sebepler ile tebliğ yapılamayan durumlarda geciken yargılamaların her aşamada uzadığı, iş bu şekli tebliğ unsurunun yargılamaları geciktiren belki de en önemli etken olduğunu söyleyebilmek mümkündür.
Yeni sistemde 01.01.2019 itibarı ile elektronik tebligata geçileceği görülmektedir.
Uygulamanın ilk aşamalarında teknik olarak bir kısım sıkıntıların yaşanacağı aşikardır. Ancak umut ediyoruz ki, teknoloji kanalı ile edindiğimiz bu kazanım kısa zamanda tebligat hususunda bugüne değin yaşanılan aksaklıkları ortadan kaldırır ve gerek taraf teşkili sağlanması hususunda gerekse yargılamadaki sürelerin kısaltılması hususunda etkili olur?