Cumhurbaşkanı Erdoğan çekirdekten siyasetçi. Gençlik Kolları Başkanlığı ile başlayıp, İl Başkanlığı, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı ve son 20 yıldır ülkenin en tepe yönetiminde ömrü ile eş değer bir tecrübeye sahip. Milletvekili adayı oldu, tercihli sisteme kurban ederek mazbatasını vermediler. Belediye Başkanı seçildi, şiir okudu diye hapse attılar. Parti kurdu, seçimlere sokmadılar. Başbakan oldu, partisine kapatma davası açtılar. Cumhurbaşkanı seçilecekti, muhtıra verdiler. Ekonomide tarihi rekorları tek tek kırmaya başlamıştı ki gezi adını verdikleri ayaklanma hareketini başlattılar. Olmadı emri ile çalışan MİT’e operasyon çektiler, olmadı yargı darbesi ile devirmeye çalıştılar. Her şeyden umutlarını kesip darbe yaptılar, yine yenemediler. İçerideki işbirlikçilerine her türlü yolu deneten ama Erdoğan’ı alt edemeyen operasyonun asıl sahibi ses verdi: “Her türlü muhalefeti her türlü destekleyerek Erdoğan’ı devireceğiz” dedi.
Sonra onlar elindeki en etkili silahı kullanmaya karar verdi: Dolar. Yani ekonomik operasyonla götürmeye karar verdiler. Hani boş tencerenin deviremeyeceği iktidar yoktu ya. Ekonomi bozulunca halk ondan vaz geçecek ve böylece onlar da muradına erecekti. Eylül ayında düğmeye basıldı. Pandeminin de etkisi ile dünyada yükselen enflasyon, dolar aracılığı ile Türkiye’ye yüklenecekti. Tüsiad ve Fetönün kripto sermaye ayağı devreye girdi, bunlar ekonominin ayarları ile oynayacak, ihtiyaç olmadığı halde dolar alacak, müfredatını ABD faiz lobilerinin yazdığı iktisat bilimi ile uğraşanlar olayı açıklamaları ile süpeküle edecek, Kontrol ettikleri medya ve siyasi partilerle olayı köpürtüp ülke ekonomik buhrana sokularak yönetilemez kılınacaktı...
Aklı başında her iktisatçının “Türkiye’deki ekonomik dengelerde bir sıkıntı yok, bu göstergelerle doların en fazla 8.5 lira olması lazım gerekir” dediği bir ortamda Kasım ayı itibari ile Merkez Bankasının faiz kararlarını bahane ederek kuru önce on liralık psikolojik bandın üzerine, daha sonra 18 liraya kadar roket hızı ile çıkardılar. Kur farkının fiyatlara yansıması ve yine aynı çevrelerin fırsatçıları eliyle marketlere girilemez oldu. Bu arada Merkez Bankası dolar satışı ile kura müdahaleler yapsa da karşı hamleler gecikmedi. Güdümlü ekonomistler; “aklın yolu bir, bilim bunu söylüyor, faizler enflasyonun üstüne çıkmadan kur düşmez. Bu iktidar ülkeyi batırdı” nakaratını sürekli tekrarladı. “Tamam, bu defa başardık, algı oluştu.” diye sevinmeye başlamışlardı ki Cumhurbaşkanı “Rest” dedi.
O daha son hamleyi yapmamıştı. Bir akşam ansızın çıktı, herkesi ters köşe yaptı. “Devletle uğraşamazsınız, Sizin boyunuzu aşar, Türkiye eski Türkiye değil”, dedi. Merkez Bankasının faiz kararından sonra iki lira, asgari ücret kararından sonra iki lira kuru yükseltenler dondu kaldı. Bu iş böyle olmaz diye lort lort konuşan, yazan sözde ekonomisteler yutkunamadı bile. Şarlatan gazetecilerin şirazesi bozuldu. Yani 50 yıllık siyasetçiye siyaset öğretmeye kalkanlar yine yanıldı. Bir kez daha Erdoğan’ın kolay lokma olmadığını gördüler. “Dolar yılsonuna kadar 25-30 lira olacak” diyenler doların paraşüt hızı ile on lira bandına indiğine şahitlik ettiler. Erdoğan bir gün seçim kaybederse yine ekonomik operasyonlarla olacak ama bu defa da Erdoğan kuşatmayı yarmayı başardı...
Evet, Erdoğan bir kez daha çok şey bildiğini ve kolay kolay kendisini de, ülkesini de teslim etmeyeceğini gösterdi. Lakin Erdoğan çok tecrübeli, çok iyi bir siyasetçi olduğu kadar adam seçme konusunda eksik. Adam seçerken çok sık yanılıyor. Herkesi kendisi gibi delikanlı sanıyor. Öyle olmadıklarını gördüğünde ise artık birçok şey için çok geç kalınmış oluyor. Bu operasyonda da bu konuya iki çarpıcı örnekle tanıklık ettik... Erdoğan tedbir paketini açıklayıp dolar düşmeye başlayınca doların sahipleri karşı hamlesini o gece Durmuş Yılmaz’la, sabahında ise Ali Babacan’la yaptı.
İkisi de bir zamanlar Erdoğan’ın ekonomi yönetiminin başına getirdiği insanlardı. Birine Merkez Bankasını, birine devletin hazinesini teslim etmişti. O güne kadar kimsenin bilmediği ve tanımadığı bu silikler Erdoğan’ın verdiği şansla vitrine çıktı. Şimdi ise herkesten daha çok Erdoğan düşmanı... Erdoğan bir gün ülke yönetiminden çekilirse geriye dönük karnesinde zayıf olan tek yer belki de burası, yani adam seçme noktası olacak...