Tevazu, rütbe bakımından alt seviyede olan kimselere karşı böbürlenmemek, kendini öz değerinden yukarı göstermemek anlamlarına gelir. Zıddı kibir ve gururdur.
Tevazu, Allah katında ne kadar yüksek bir haslet ise, gurur ve kibir de o kadar düşük bir duygudur. Peygamberimiz: ? Allah tutumlu olanı zengin eder; savurganlık edeni ise fakir düşürür. Tevazu göstereni yükseltir; kibirlenip böbürleneni de alçaltır, aşağıların aşağısına indirir!? buyurmuştur.
Örnek olaylar:
1-Mevlâna, halkın yanı sıra Konya´daki papazlarsa da görüşmekte ve onlarla da sohbet etmektedir. Bir gün Konya çarşısından geçerken bir papazla karşılaşır. Papaz, Mevlâna´ya saygıyla başını eğerek selam verir. Mevlâna, papazın bu davranışına biraz daha fazla eğilerek karşılık verir. Papaz başını kaldırdığında bu davranışı görür. Mevlâna ile konuşur ve ayrılırlar. Bu sırada Mevlâna, ? Hazret, acaba papazı neden daha fazla eğilerek selamladı? şeklindeki şaşkınlık içinde olan çevresindekilere şöyle seslenir: ? Allah´a şükürler olsun, alçak gönüllülükte papazı geçtik.!?
2-Mevlâna hazretlerinin huzuruna iki adam gelir. Bunlar birbirleriyle kavga etmişlerdir ve dargındırlar. Mevlâna onlara barışmalarını söyler ve Nurettin adındaki adama şöyle söyler: ? Ey Nurettin, arkadaşın toprak hükmünde görünüyor. Sen su gibi yumuşak ve alçak gönüllü ol. O´na git ve anlaş. Hem herkes de bilir ki, iki dargın insandan hangisi barışmak için daha önce davranırsa, cennete de önce girecektir; daha çok sevap alacaktır!?