Bu hafta kim kiminle, kim kime karşı, kimin koynunda, kim kimin arkasında bir anlamda ortaya çıkacak. Bu hafta son yıllarda Türk siyasetini kilitleyen HDP için karar zamanı gelmiş olacak. Terörle iltisakını hiç bir zaman inkar etmeyen ve sırtını YPG'ye PYD'ye PKK'ye dayadığını söyleyen ve her fırsatta Türkiye düşmanlığı yapan HDP’li 9 vekil için hazırlanan fezlekeler meclise gelecek. Meclisteki oylamada kim HDP'nin yani PKK'nin yanında ortaya çıkacak.
Her sorulduğunda millet ittifakının içinde olduğunu inkar eden CHP ve İYİ parti sözcülerine karşı HDP sözcüleri; "Siz o sıralarda HDP'nin oyları ile oturuyorsunuz. Mansur yavaş ve Ekrem İmamoğlu bilecek ki o makamlar HDP seçmenin sayesinde kazanıldı. Eğer bir daha ittifak olacak ise gizli kapılar arkasında olmayacak. Açık ve şeffaf olacak" çıkışı yaparak işbirliğini doğrulamışlardı. Şimdi bu ittifakı sınama zamanı geldi. Oylama öncesinde millet ittifakının iki önemli bileşeninden biri olan İyi partinin kafası karışık net bir top yekün bir karar alamadılar. CHP ise hayır deminin kamuoyunu karşısına almadan nasıl yapılacağını düşünüyor..
Söz konusu oylama bir anlamda millet ittifakı için turnusol kağıdı özelliği taşıyor. CHP'nin hayır diyeceği neredeyse aşikar. Kılıçtaroğlu bunun sinyallerini verdi. Sezgin Tanrukulu ise renk vermek bir tarafa HDP'li vekiller için Türkiye’yi tehdit etti. " Eğer siz onların dokunulmazlıklarını kaldırır iseniz ABD size bunun bedelini ödetir" demekten çekinmedi. İyi parti adına konuşanların bir kısmı Evet oyu kullanacaklarını açıklasalar da, oylamada Aytun Çırağ, Lütfü Türkan gibi bazı iyi partili vekillerin hayır oyu verebileceği konuşuluyor. Benim tahminim İyi parti vekilleri serbest bıraktık diyerek ne kızı verme ne de dünürü küstürme taktiği uygulayacağa benziyor. Oylamayı bekleyip göreceğiz....
Göreceğiz de oylanın sonucunda Siyaset nereye evrilecek orasını şuanda kestirmek pek mümkün gözükmüyor. Kürt siyasal hareketi 30 yıldır Türk demokrasisisin en büyük açmazlarından biri. 30 yıldır eli silahlı, eli kanlı bölücü terör örgütünün emrinde hareket eden bir HDP siyasal geleneği, diğer yanda her seferinde onlara oy veren milyonlar. Hal böyle olunca da çözüm kolay olmuyor elbette.
Ayrılıkçı PKK terör örgütünün tohumları çok önceden atılmıştı emperyal güçler tarafından. 1980 darbesi sonrasında rafa kaldırılan demokrasi, ihlal edilen insan hakları, Diyarbakır vari cezaevlerindeki insanlık dışı muameleler o tohumu yeşertti. PKK 1984 yılının Ağustos ayında 8 Mehmetçiği şehit ederek ilk eylemini yaptı. O yıllarda ayrılıkçı Kürt siyasal hareketi diye birşey yoktu. Muhafazakar Kürtler Milli Selamet, Refah çizgisindeki partilere oy verir orada siyaset yapar, Sosyalist, düşüncedeki Kürtlerde kendisine CHP içinde yer bulurdu. Bu durum 1989 Yılında yapılan Paris Kürt Konferansına kadar böyle devam etti.
Bazı Kürt vekillerde o toplantıya davet edilmişti, onlarda katılma kararı aldı. Vekillerin bu kararına SHP parti yönetimi karşı çıktı. Bunun üzerine Marksist Kürt vekiller ve Türk solunun iflah olmaz bazı isimleri partisinden istifa ederek 1990 yılında DEP'i kurdu. 1991Yılında yapılan seçimde DEP'in barajı geçemeyeceği belliydi. Onları meclise yine SHP taşıdı. Sonra Leyla Zana'nın PKK'nın talimatı ile Kürtçe yemin etmesi ile başlayan amansız süreç. DEP li vekiller meclisten alınarak cezaevine götürüldü. Sonra DEP, HEP'e, HADEP'e HDP ye dönüştü her seferinde kapatıldılar her seferinde geri geldiler. Parti kuramazlar ise olağan üstü bir örgütlenme ve baskı ile bağımsız seçilip geldiler.
Ancak Ankara bu defa çok kararlı ve keskin ... Ayrılıkçı siyasete izin verme niyetinde değil, ne bugün ne nede yarın. Artık HDP’siz bir Anayasa düşünülüyor. HDP de siyaset yapmış herkesin ömür boyu siyaset yasağına takılması hedefleniyor. Fezlekelerden sonra başlayacak olan süreçte eğer HDP kapatılır ise bir daha aynı şekilde bir partinin kurulmasına izin verilmeyecek. O zaman belki de süreç başladığı yere geri dönecek. Partileşemeyen Marksit Kürtler eskiden olduğu gibi yine CHP'nin himayesinde Türk siyasetinin başına bela olmaya devam edecek...
Süreç zor ve renksiz. Nereye evirileceğini kestirmemiz pek mümkün değil. Kesin olan şu ki bu defa bu oylama gerçek anlamda Turnusol kağıdı. Özellikle İYİ parti açısından amansız bir test. Değer siyasal aktörler açısından ise kim kimin yanında. Kim terör sevici. Kim Türkiye düşmanları ile iş tutuyor bunu göreceğiz.....