Alış veriş zamanları şuna ihtiyacım var deyip listemizdekileri temin etmek isteriz. Hemen bir mağazaya gidip oradaki satış elemanından nasıl bir şey almak istediğimizi söyleriz.
Eleman haliyle yardımcı olacaktır. Tabi fiyat sormak alış verişte bir kuraldır. Mümkünse bütçemize göre hareket etmek durumundayızdır.
Bakar mısınız bana en ucuz olanı gösterir misiniz diye ricada bulunuruz. Biraz zaman alacak fakat aradığımızı bulmaya değerdir. Derken hah işte tam aradığım gibi hem ucuz, hem de ihtiyacım olan şey deyip kalitesine bakmadan poşetletip ucuz maliyete kapak attığımız ürünü eve götürürüz.
O günün kârlı alışverişini yaptığımız düşüncesi gönül rahatlığı ile başımızı yastığa koydurur. Derken giydiğimiz ürünü kirlendikten sonra kirli sepetine atarız. Otomatik ayardaki çamaşır makinasında bir saat yıkandıktan sonra kuruması için makineden çıkarırız.
Bir de ne görelim aman Allah´ım aldığımız ürünün rengi akmış ve neden onu aldık diye pişmanlık hissine kapılı vermişiz. Vee ucuz diye aldığımız ürünün cebimizi nasıl hasara uğrattığını anlayamamışızdır. Bu daha ne ki dostum asıl pişmanlıklarımız içinde bulunduğumuz sosyal çevrenin oluşturduğu etkilerinin sonucunda tercihlerimize katlanıyor olmamızdır.
Tıpkı ucuz nitelikteki insanları düşünün. Nasıl birisiyle karşılaşıp tanıştığını bilmeden anlık kararlar nedeniyle hayatınıza burnunu sokmasına müsaade edersiniz. Sonucunda ise nasıl ki ucuz mallar platformunun cebimize ve zamanımıza mâl olduysa ucuz insanlar da tıpkı buna benzer bir vaziyette zamanımıza ve kalitemize büyük hasarlar verebilir.
Biraz gördüğüm ve yaşadığım tecrübe üzere bunu yapmamanızı tavsiye edebilirim. Çünkü nasıl ki hayatınıza sürekli ürün ya da insanlar almak müsriflikse, hayatınıza ucuz mallar veyahut insanlar almakta bir o kadar israflıktır. Dolayısıyla bu eziyeti kendinize yapmamanızı önerebilirim.