USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

UNUTULAN SEKTÖR TARIM

02-11-2021

Yıllardır bolca yedik, içtik, israf ettik, burun kıvırdık, beğenmedik çöpe attık. Soframızda bulunan nimetlerin nereden geldiğini, nasıl geldiğini hiç düşünmedik. Meyvenin sebzenin dalda mı bittiğini tarlada mı yetiştiğini merak bile etmedik. Hatta birçok ürünün fabrikada üretildiğini sanan bir nesil yetiştirdik. Her geçen zaman sürecinde Köyler boşaldı, Kentler insan yığınlarının merkezi oldu.

Gün geldi bir virüs Dünyayı hasta etti, tüm sistemler alt üst oldu, şartlar acı gerçeği şamar gibi yüzümüze vurdu. Tarım sektörünün ne kadar hayati, ne kadar stratejik olduğunu anladı Dünya... Paranın yenmediğini, her işi yaptığımız Bilgisayarla karın doyurulamayacağını gördü insan. Bu günlerde ülke olarak gıda fiyatlarının fahiş bir şekilde yükselmesinden dert yanıyoruz. İlgili ilgisiz herkes neden yükseldiğini, nasıl düşürüleceğini tartışıyor. Aslında sebep de çok basit, sonuçta.. Nüfus arttı, haliyle talep arttı, hatta israf arttı, buna karşılık üreten insanlar her geçen gün azaldı, ürettiğimiz tükettiğimizi karşılayamaz hale geldi. Ne zaman ki tükettiğimizden fazlasını üretirsek o zaman fiyatlar dahil her şey düzelecek...

Şimdilerde herkes dört bir yandan Tarım sektöründe ne yapıla bilirin çırpınışı içindeyken her ülke , hatta her il olaya kendi açısından bakıyor. Türkiye gibi  Akdeniz çanağında bulunan verimli toprakların ülkesinde coğrafi genişlik açısından ikinci, yerleşim merkezi açısından birinci olan Sivas’ın Tarım potansiyelini konuştum İl Tarım ve orman müdürü Seyit Yıldız ile.. Bu toprakların çocuğu olan Yıldız üretimden de üretenden de memnun, gelecekten umutlu haliyle benimde umutları yükseltti.

Bugün itibari ile Sivas’ın 950 bin hektar ekilebilir arazisi, 850 bin hektar merası mevcut. Bu topraklarda 30 bin çiftçi bizleri doyurmanın mücadelesini veriyor. Bu insanlar ekilebilir arazilerin 830 bin hektarında tarım yaparken, meralarda 800 bin küçük baş, 400 bin büyük baş hayvana bakıyor...  Karasal iklim olmasına rağmen Sivas bir çok üründe ülke tarımında söz söyleyecek, rajon kesecek durumda. Yemlik bitki üretiminde birinci, Tohumluk patates üretiminde birinci, Son yılların çok konuşulan kenevir üretiminde ilk seneden ikinci, Yemelik patates ve şeker pancarı üretiminde ilk beşte, hububat üretiminde ise ilk ona giren ürün çeşitliği mevcut..

Bu rakamları görmek elbette insanın içini rahatlatıyor. Tabii ister istemez her şeye tüm olumsuz koşullara rağmen bu üretimi yapan insanların içinin rahat olup olmadığını da sordum. Devlet çiftçinin şikayet etiği girdi maliyetlerinin yüzde elliye yakınını Tohum, mazot ve gübre desteği olarak sübvanse ediyor.  Buna rağmen üreticinin belini büken konular var. Bunların başında iklimdeki değişiklik geliyor. Suların azalması, ani değişen hava koşulları ile don vurması, ve kuraklık rekolteyi düşürüyor. Bir diğer konu ise pazar sorunu.... Sivas bir türlü sanayide istenen adımları atamıyor. Haliyle tarımsal saniyede de eksik. Sivas’ın ürettiği şeker pancarı beş ilde bulunan şeker fabrikasını beslemesine rağmen bizde şeker fabrikası yok. Sivas’ta üretilen buğday Gaziantep de bulunan makarna fabrikaları tarafından işlenerek Dünyaya satılarken, bizde makarna üretimi yok. Sivas’ın yetiştirdiği patatesten cips’i başkaları yapıyor.. Bu durum çiftçiye pazar sorunu yaşatırken, şehirliye de istihdam sorunu yaşatmış oluyor.

Tabloyu terse çevirme noktasında geçtiğimiz yıl Özel idare, Belediye ve TSO ortaklığı ile kurulan SİVTAŞ umut vaat ediyor.. Yem fabrikası üretime başlayan Sivtaş’ın süt işleme fabrikası gün sayıyor. Bal işleme ve makarna ve bulgur fabrikası ise sırada... Ancak bir gerçeği de göz ardı etmemek lazım, sadece Sivtaş eliyle Sivas tarımsal sanayide söz sahibi olamaz. Özel sektörün de Tarımsal saniye yatırım yapması şart. Tarımsal sanayiye yapılan yatırımın çok boyutlu ve gerçekten stratejik bir konu.

Tarımsal sanayi günümüzde en az savunma sanayi kadar önemli. Tarımsal sanayinin gelişmesi aynı zamanda tarlada çalışanın garantisi, artık Dünya alım garantili çiftçilik modeline geçti. Biz bunu ancak tarımsal sanayii geliştirerek başarabiliriz. Bir firmanın Kenevir işleme tesisi kurmaya başlaması inşallah bu konuda özel sektöre örnek teşkil eder ve arkası gelir...

Unuttuğumuz sektör Tarım’ın önemini anladığımıza göre şimdi gereğini yapma zamanı... Unutmamalıyız ki gelecekte Toprağını, Tohumunu, Suyunu iyi koruyan ve iyi kullanan ülkeler ayakta kalacak... Gerisi hikaye...

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?