USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

VİRÜSÜN DE GÜCÜ YETMEDİ

01-05-2020

         Her yolu denediler olmadı, son bir umut acaba virüs devirrir mi diye bekliyorlardı ki oda olmadı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan´dan bahsediyorum. 2002 yılının Kasım ayından itibaren ülkeyi yöneten Erdoğan´ın bu 18 yılda atlatmadığı badire kalmadı. Göreve geldiğinde ülkenin içinde bulunduğu şartlar gereğince bu zaten beceremez bir kaç yıla kalmaz kendiliğinden gider diye beklediler. Ancak o geldiği günden itibaren bekletilerin aksine ülkeyi ayağa kaldırdı, orta tabakanın tüm sorunlarına neşter atarak gücünü artırdı. Bunu gören şer odakları ayağını kaydırmak için olmadık planları devreye soktu.

          Her şey yolunu almış, yatırımlar başlamış, ekonomi düze çıkmışken 2007 yılında Cumhurbaşkanlığı seçimlerini bahane ederek Cumhuriyet mitingleri ile açıkça Askere derbe davetiyesi çıkardılar. Pası alan asker fırsatı kaçırmadı 27 Nisan 2007 de dönemin genel kurmay başkanının bizzatihi kaleme aldığı E muhtura verildi. Ama Erdoğan daha öncekilere benzemiyordu. Şapkasını alıp kaçacağını düşünenler yanıldı. O misli ile karşılık verdi ve seçim kararı aldı. Sandıktan çıkan sonuç Muhtırayı çöp etti.

          Askerle başaramayanlar 2008 de yargıyı devreye soktu. Yüzde 47 oy almış Erdoğan´ın partisi için medya aracılığı ile oluşturulan uyduruk gerekçelerle kapatma davası açıldı. Kıl payıda olsa AYM´de milli iradeye tosladı. Sadece hazineden aldığı yardımı kesmekle yetindi.

         Yıl 2012´ye geldiğinde Erdoğanı deveremeyeceğini anlayan şer odakları onu ortadan kaldırmak istedi. Yakalandığı hastalık münasebeti ile ameliyet olmak üzere hastaneye gittiğinde sükast düzelenyeceklerdi. Erdoğan hastahaneden cenlı çıkmayacak, canlı çıksada kelepçe ile çıkacaktı. Erdoğan´ı hastanede bekleyenlenler bir tarafta, MİT´e operasyon düzenleyenler bir tarafta eş zamanlı harekete geçti. Hastaneye dost helalliği için geçiken Erdoğan haberi aldığında olaya uyandı. Allah suikastan da korudu. Yine olmamıştı...

          2013 Yılının Aralık ayına gelindiğinde ise bir kozlarını daha devreye koydular. Bu ülke vatandaşlarının söz konusu siyasetçiler olduğu zaman en hassa olduğu konu olan yolsuzlukla varcaklardı. 17 ? 25 Aralık operasyonu devreye girdi. Ancak Erdoğan´ı tanıyan millet onu da yemedi.

          Artık geriye tek çare kalmıştı, Askerin doğrudan müdahalesi.... 15 Temmuz 2016 da asker sokağa indi. Özel tim Erdoğan´ı kaldığı otelde öldürmek için harekete geçti. Ancak millet gerçeği görmüştü bir kere, Menderes´i veren millet Erdoğan´ı vermeyecekti, vermedi... Kanlı bir şekilde de olsa Erdoğan´ı devirmeyi başaramadılar.  2019 Yerel seçimleri ise biraz cesaretlerini artırdı. Artık güç birliği yaparak devereceklerine inanmaya başlamışlardı ki Dünyayı kasıp kavuran Korona virisü patladı. Tamam dediler bu pandemiyi Erdoğan ve ekibi alt edemez. Ekonomi çöker bu sefer yıktık diye içten içe ölüm haberlerini beklemeye başladılar.

          Fakaat işler yine onların umduğu gibi olmadı. Avrupanın anlı şanlı liderleri yerle yeksan oldu. Dünyanın süper gücü denilen ABD başkanı dünyanın eğlencesine döndü. Ancak Erdoğan aldığı tedbirler, yıllardır sağlık alt yapısına yaptığı yatırımların sonucunu aldı. Sağlık bakanlığı süreci doğru ve iyi şekilde götürdü. Yüz binin üzerinde vaka olmasına rağmen ölüm oranı yüzde ikinin altına inerek Dünyanın en düşük seviyesini gördü. Diğer ülkelerde sağlık çalışanları maske bulamazken, Erdoğan halkına maskeyi bedava dağıttı. Yetinmedi, Asyadan Avrupaya, Afrikadan Amerikaya 55 ülkeye sağlık malzemesi yardımı yaptı.

          Sürekli Erdoğan aleyhine haberler yapmasına alışık olduğumuz Amerikan gazeteleri dahi " Sağlıkta Dünyanın en iyisi Türkiye ve hepimiz ona el açmak zorunda kaldık" diye yazdı. Muadilleri kağıttan kaplan gibi devrilme aşamasına gelirken Erdoğan yine güçlendi. Beklenen yine olmadı. Virüste Erdoğan´ı yıpratmayı başaramadı... Şer odaklarının sıradaki planını görmek için bir süre daha beklemek gerekecek....

  GAY LOBİSİ

         Bu topraklarda dinine sadık insanların olduğu kadar tarih boyunca din düşmanlarıda oldu. Geçtiğimiz hafta bu defa Ankara ve İzmir barosunda yuvalanan din düşmanyları kafasını kaldırdı ve İnsanların dinine saldırdı. Gerekçe Diyanet işleri başkanının Cuma hutbesinde Allahın kelamı olan Kurandan ayetler okuyarak "İslam dini zinayı haram kılar. Eş cinselliği lanetler, bu tip hayatlar yüzünden her yıl binlerce incan HİV virüsü üreterek hastalanıyor. İnsanlığı ve aileyi korumak lazım" demesini bahaneydi.

         Ses iki barodan yükseldi. Sözde eşitliği savunuyorlardı ama sesi tçağlar öncesinden gelen adam ifadesi ile açıkça islama saldırdılar.

       Ankara barosunun bu çıkışı ister istemez siyasette de yankılandı. İktidara karşı olan hırsları CHP anında gayların değil de, gayları savunanların safına geçmiş olacak.  "Bu ülkenin meslek örgütlerini yedirmeyiz" diye iktidarın karşısına dikili verdiler. Budurum CHP´nin genetik kotlarında mevcut olduğu için kimseyi şaşırtmadı. HDP ise bilindik HDP Zaten aksini kimse beklemedi. Ancak her konuda konuşan İYİ Parti sözcülerinin bu konuda sessiz kalması beni şaşırttı. Eğer ittifak ortağı CHP´yi kızdırmamak için böylesine vahim bir konuda dahi konuşmaya imtina ediyorlar ise İYİ partinin Milliyetçiliğinden de Muhafazakarlığından da şüphe duyarım... Ve millet budurumu asla unutmaz...

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?