Tedip kavramı uslandırma, yola getirme, terbiye etme gibi anlamlarda kullanılmaktadır.
Esasen tedip denildiğinde daha çok eğitimde hak sahibi olanların konulan sınırlara uyarak bu hakkı kullanması karşımıza çıkar.
Tedip hakkı akla ilk olarak bireyin anne ve babası, öğretmenlerinin bu hakları kullanması olarak karşımıza çıkabilir.
Ancak tedip dediğimiz kavramın daha geniş şekilde değerlendirilmesini, daha da yaygınlaştırılmasını savunan bir kardeşiniz olarak, bu yazımda sizler ile tedip (uslandırma) kavramının yargılama süreçleri, yargılama makamlarınca kullanılmasını, aynı zamanda geçmişi ve bugünü ile toplumsal disiplini masaya yatırarak geçmişteki disiplinin bugün de yaşanması konusunda sarf edilecek gayretin toplumda müspet sonuçlar doğurabileceği gerçeği üzerinde duracağız.
Öncelikle benzer sıkıntının mevcut düzenlemeler dâhilinde öncelikle ailelere yansıyan olumsuzlukları yer almaktadır.
Şöyle ki, aile içi ihtilaflarda aile bireylerinin sürekli yargı önüne çıkması, bu durumun geleneklerimizden gelen tedip etmek haklarını bertaraf etmesi ve yaşanılan ihtilaflar ciheti ile şikâyetten vazgeçmenin herhangi bir anlam ifade etmeyerek aile içi tartışmaların birçok insanımızı sabıkalı hale getirmesi beraberinde birçok sıkıntıyı getirmiştir.
Benzer şekilde eğitim hayatı açısından çocuklarımızın eğitimcilerinin tedip hakları belirlenen yasal sınırlar içerisinde olmalıdır.
Geçmiş ile bugün gelinen noktanın disiplin açısından ciddi manada farkı bulunmaktadır. Disiplin açısından her geçen gün bir önceki günü aramaktayız.
Yargıda, tahkikat süreçlerinde önceki dönemlerdeki gibi özellikle hata yapan, suç işleyen bireylere yönelik yargı makamlarının bir kısım tedip yönlü beyanlarda bulunması çok da mümkün görünmemektedir.
Bu tarihten belki 20 ya da 30 yıl gibi önceki dönemlerde yargı makamları önüne çıkar iken vatandaşlarımız çok ama çok daha fazla bugüne göre tedirgin olur idi.
Şimdi ise bu konuda tedirginlikler ilerleyen safhalarda aşılmış durumdadır. Yargıda karar makamlarının vatandaşlara yönelik tedip etmek ya da disipline almak yönlü beyanları maalesef ki şikayet veya benzeri başvurular ile karşı karşıya kalmakta, bu sebepler ile de yargıda karar makamları eskisine göre daha çekinen tavır sergilemekte, dosya merkezli yargılama yapıp salt profesyonel mantık ile dosyayı karara bağlayıp göndermektedir.
Eskiden bilgi günümüze göre çok daha fazla kıymetli iken, en büyük zenginlik bilgi olarak kabul edilmekte iken, bugün sadece maddi gücün değerli kılındığı dönemimiz şartlarında maalesef ki çok şey eski değerini yitirmektedir.
İnsanları yargısal makamlar huzuruna çıkaran eylemleri yargılama esnasında sorgulanmalı ve bireylerin iş bu eylemsel hatalarından yanlış davranışlarından kaynaklı uyarılması, bir daha yapmaması yönlü telkin ve tavsiyelerde bulunularak tedip haklarının belli seviyelerde kullanılmasına imkan sağlanması eminim ki ciddi manada müspet katkılar oluşturacaktır.
Bireylerin en iyi şekilde disiplinli bir şekilde yetişmeleri için;
- Önce aile içerisinde bu disiplin ve tedip hakkı kullanımı başlamalı,
- Sonrasında eğitim hayatı bu disiplin ve yasal sınırlarda tedibin kullanılması esaslı devam etmeli,
- Yargısal manada bireyin tahkikat gerektiren eylemsel durumu söz konusu olduğunda da ilk olayı bir sehven hata vasfında değerlendirip tahkikatta yapılabilecek tüm uyarıları dikkate alarak bu tedip yargısal manada da kullanılarak yazı bütünlüğümüzde belirttiğimiz hassasiyetler olumlu sonuçlar ile toplumsal huzura katkı sağlamalıdır.
- Geçmişte her alanda yaşanan disiplini bu dönemde aradığımız yadsınamaz bir gerçeklik olmakla;
Disiplin ve tedip hayatımızın her aşamasında olduğu gibi, eskiden varlığı ve mevcudiyeti ile toplumsal huzura hep olumlu etken olan yargı mensupları ve yargısal makamlarda da kendisini etkin şekilde hissettirmelidir?