USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

Yaşasın Hürriyet Kahrolsun İstibdat!

21-01-2025

Türkiye’de hukuk sisteminin geldiği nokta üzerine konuşulacak çok şey var. Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ’ın “Cumhurbaşkanına hakaret” ve “Halkı kin ve düşmanlığa tahrik” suçlamalarıyla tutuklanması, bu konuda endişe duyanları bir kez daha haklı çıkardı. Peki, Özdağ ne dedi? Sözlerini dinlediğinizde, satır aralarında bile bu suçlamaları doğrulayacak bir ifadeye rastlamak mümkün değil. Ancak, mesele bu değil. Asıl sorun, ülkede eleştiriye tahammülsüzlük ve baskıcı anlayışın kök salmış olması.

Eleştiren herkesin susturulmaya çalışıldığı bir dönemdeyiz. İktidar, kendine yönelik en ufak bir eleştiriye bile tahammül edemezken, geçmişte bizzat Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kullandığı ayrıştırıcı ve kutuplaştırıcı dil hafızalardaki yerini koruyor. “Karakteri bozuk şehit babaları” diyebilen, kendine muhaliflere an ağır sözlerle hakaret eden Erdoğan’ın toplumu ayrıştırmaktan muaf olduğunu söyleyebilir miyiz? Eleştiri, demokratik toplumların olmazsa olmazıdır. Fakat bu hak Türkiye’de her geçen gün biraz daha kısıtlanıyor.

Garip olan şu ki, gözaltılar ve tutuklamalar nedense hep muhalif kesime yönelik gerçekleşiyor. Sadece bir örnek vereyim: Şehit babasına “Şerefsizlik yapma” gibi hakaretler ettiği iddia edilen AK Parti Ordu Milletvekili Metin Gündoğdu için niçin harekete geçilmedi?

Bugün muhalefeti terörle ilişkilendirenlerin, bir başka gün aynı kişileri “barış elçisi” gibi göstermesi samimiyeti sorgulatmıyor mu? Adaletin çifte standardı, toplumu derinden yaralıyor ve güven duygusunu zedeliyor. Adaletin yalnızca iktidarın çıkarlarına hizmet eden bir araç haline gelmesi, hukuk devleti ilkesine vurulmuş en büyük darbedir.

Ümit Özdağ’ın tutuklanması, bu baskıcı düzenin yeni bir halkasıdır. Ancak unutmamak gerekir ki adalet bir gün herkese lazım olur. Bugün görmezden gelenler, yarın aynı mekanizmanın hedefi olabilir. Bu yüzden toplumun her kesimi için bağımsız ve tarafsız bir yargı, vazgeçilmez bir ihtiyaçtır. Çünkü adaletin olmadığı yerde huzurdan söz etmek mümkün değildir.

Unutmayalım ki adaletin terazisi şaştığında, bu ülkenin kaybedecek çok daha fazla şeyi olacaktır.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?