Ülkemizde 16 Nisan 2017´de yapılan Halkoylaması sonucunda Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi salt çoğunluk ile kabul edilerek yürürlüğe girmiştir. Bu sistemle birlikte 298 Sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkındaki Kanunumuzda seçim sistemine ve oy kullanma esaslarına ilişkin bir kısım temel değişiklikler yapılmıştır. 24 Haziran 2018 tarihinde ülkemizde ilke kez Cumhurbaşkanlığı Başkanlık Seçimleri ve 27. Dönem Milletvekilli Genel Seçimleri birlikte yapılmış olup, 298 sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanunumuz başta olmak üzere Yüksek Seçim Kurulu Genelgelerinde de bir kısım yeni sisteme uygun değişiklikler yapılmıştır.
Yapılan bu değişiklikleri başlıklar halinde aşağıdaki şekilde irdeleyebiliriz;
- SEÇİM İTTİFAKI : Geçmişte siyasi partilerin ittifak yapmaları hususu yasal bir zemine dayanmamakta iken şimdi yapılan değişiklik ile siyasi partilerin ittifak yapmaları yasal bir zemine kavuşmuş oldu. Yapılan düzenleme ile siyasi partilerin anlaşarak ayrı ayrı aday listeleri ile Milletvekili seçimlerine katılmalarına imkan tanındı. Yeni düzenleme ile artık Siyasi Partiler birlikte hazırlayacakları ittifak protokolünü Yüksek Seçim Kurulu Başkanlığı´na sunarak kurdukları ittifakın ana çerçevesini belirleyebileceklerdir.
- SEÇİM BARAJI : Seçime katılan siyasi partilerce seçim ittifakı yapılması halinde, yüzde 10 olan ve ülkemizde uzun yıllardır uygulanan D´hont barajının hesaplanmasında ittifak yapan siyasi partilerin aldıkları geçerli oyların toplamı esas alınır ve bu siyasi partiler için ayrıca baraj hesaplaması yapılmaz. Yapılan bu düzenleme ile artık seçime ittifak yapan birden fazla siyasi partinin aldıkları geçerli oyların toplamının yüzde 10´luk barajı geçmesi halinde, o ittifaka dahil olan tüm siyasi partiler salt kendi partileri açısından yüzde 10´luk baraj sorunu yaşamadan parlamentoda temsil edilebilecektir. (Örneğin; A ve B Partisi ittifak yapıp seçime girdi. A Partisi geçerli oyların yüzde 6´sını, B Partisi geçerli oyların yüzde 5´ini aldı. A ve B Partilerinin toplam ittifak oyları yüzde 11 olduğu için her iki parti de baraj sorunu yaşamadan Parlamentoda temsil hakkı kazanmış olacaktır. )
- SEÇMENLER ve SEÇİM GÜVENLİĞİ ; Aynı binada oturan seçmenler, hane bütünlüklerinin korunması ve aynı seçim bölgesinde kalmaları şartı ile farklı sandık bölgelerine kaydedilebilir. Yani aynı hane içerisindeki seçme ve seçilme özgürlüğüne sahip bireyler aynı seçim bölgesinde ama farklı sandıklarda oy kullanabilirler. Bu hususta Seçmen Kütüklerinin kontrolü önem arz etmektedir.
- Yine bu husustaki bir başka düzenleme ise güvenlik nedeniyle sandıkların taşınmasıdır. Seçim güvenliği açısından gerekli görülmesi durumunda, o ilin Valisi veya İl Seçim Kurulu Başkanının oy verme gününden en geç 1 ay öncesinde talepte bulunması halinde; Sandıklar (Muhtarlık seçimleri hariç ) en yakın seçim bölgesine taşınabilecek ve birleştirilip, birleştirilen sandıklarda seçmenler oy kullanabilecektir. Her iki hususta yapılan düzenlemeler tümü ile yeni olup amaç seçim güvenliğinin sağlanmasıdır.
- ENGELLİ SEÇMENLER; Hastalığı veya engel sebebi ile yatağa bağımlı olan seçmenlerin (Muhtarlık Seçimleri hariç) oy kullanmalarını sağlamak için seyyar sandık kurulması düzenlemesi yapılmış, seyyar sandıkların oluşumu, görev ve yetkileri hususunda Yüksek Seçim Kurulu´nun 135/2 numaralı genelgesi yürürlüğe konulmuştur. Bu genelge uyarınca hastalığı ve ağır bedeni engeli sebebi ile yatağa bağlı bulunan engelli seçmenimiz kendisi için kurulan seyyar sandıkta oyunu kullanacaktır. Her bir seyyar sandık normal sandık esasları ile aynı sayıda ve aynı şartlarda toplam 7 sandık görevlisi ile kurulup, her bir seyyar sandıkta en fazla 20 engelli seçmen oy kullanabilecek şekilde düzenleme yapılmıştır.
- Bu konuda yapılan diğer bir önemli düzenleme ise; Seyyar sandık kurulu ile ilişkilendirilen sandık kurulu, seyyar sandık kurulu gelmeden ve uygunluk teslim tutanağı ile seyyar sandık kuruluna ait zarflar teslim alınmadan sandığın açılamamasıdır.
- YENİ SİSTEMDE OY KULLANMA İŞLEMLERİ ve ESASLARI;
- TEK ZARF İLKESİ ; Birden fazla oy pusulası bulunan, seçimlerde pusulalarının tek zarf içerisine konulması esası getirilmiştir. Tek zarf ilkesi ile geçersiz oyların önüne geçilmesi ve seçmen iradesinin en yüksek şekilde sandığa yansıması amaçlanmıştır. Önceki dönemlerde her bir oy pusulası farklı renkte bir zarfa konulurdu. Ancak, bu durum seçmenin farklı oy pusulalarını o seçime ait zarfa koymaması, karıştırması sonucunda oyların geçersiz olmasına yol açıyordu. Özellikle birden fazla oy pusulasının olduğu Mahalli İdareler Seçimlerinde geçersiz oya çok fazla rastlanmaktaydı. Hukuken objektif hakkaniyet esası her daim geçerli olmalıdır. Sandığa giden seçmenin oyu şekli hususlardaki eksiklikler sonucunda geçersiz sayılmamalı, seçmenin sandığa yansıyan iradesi seçimlerin sonucuna da yansımalıdır.
- MÜHÜRSÜZ ZARFLARIN GEÇERLİLİĞİ : Her seçimde o seçime ilişkin Yüksek Seçim Kurulu ambleminin zarfların üzerinde olması, İlçe Seçim Kurulları Mühürünün bulunması zorunluluğuna ilişkin konulan kurallar aynen devam etmektedir. Ancak, Sandık Kurulu tarafından sehven unutulan mühür işlemleri sonucunda sandığa yansıyan seçmen iradesi, seçmen oyu geçersiz kabul ediliyordu. Objektif hakkaniyet esası gereği, seçmenin kullandığı doğru oy pusulası sandık kurulu hatası sebebi ile geçersiz sayılmamalıdır. Yapılan yeni düzenleme ile sandık kurulu tarafından sandık kurulu mührü oy pusulaları ve oy zarfları üzerinde unutulsa dahi bu durum oy pusulası veya oy zarfını geçersiz kılmayacak olup, yerinde bir kanuni düzenleme olmuştur.