Âyet-el Kûrsî hakkında Mevlâna Hazretlerinin, Mesnevî´de anlattığı şu olayı da zikretmek güzel olacaktır:
?Şeyhlerin ünlülerinden İyâzoğlu Fuzayl; ilk zamanlarda yol kesiciydi. Günün birinde, bir kervanın yolunu kesmişti. Tâcirlerin kimisini öldürmüştü; kimisinin ellerini bağlatmıştı. Tâcirlerin mallarının denklerini açtırıp, döküp saçınca bir elbise sandığında misk ve safranla Âyet-el Kürsî yazılmış olduğunu gördü. Bu sandığın sahibini bulup bana getirin dedi. Buldular adamı getirdiler. Dedi ki: ?Elbiseni Âyet-el Kürsî´ye mi emanet ettin, O´nun korumasına mı bıraktın?´. Adam: ? Evet´ dedi. Bunun üzerine Fuzayl: ? Şu malların arasından kendi mallarının hepsini bul ayır, al ve git?Hatta geri kalanları da sana bağışladım. Benim yüzümden Âyet-el Kürsî´ye inancın sarsılmasın; bana faydası olmadı demeni istemem´ dedi. ?Aklı başında olana bir işaret yeter!.´?(Mevlâna Celâleddin-i Rumî, Mesnevî ve Şerhi,Cilt 5,s.486)