Zaruret ağacı nedir bilir misiniz? Eskinin Türkiye’sinde çaresiz kalan köylü naçar kalınca dileklerinin, dualarının kabul olması için köyün en kuru ağacını bulur ve ona üzerindeki asbaptan kopardığı çaputu bağlar. Böylece dileğinin kabul olacağını sanır. Çocuğu olmayan, koyununu kurt kapan, ürünü tarlada kuruyan derken bir süre sonra o kuru ağacın her dalı çaputla dolar...
Günümüzdeki siyasi iklime baktığımız zaman ise Cumhur İttifakının dışında kalan tüm partilerin Zaruret Ağacı CHP oldu. Hani diyorlar ya CHP seçimi kazanmak için HDP'ne mahkum, ne yaparsa yapsın HDP olmadan Erdoğan'ı deviremez diye, geçiniz bunları. Sadece HDP değil onlarca parti dileğinin kabul olması için CHP'ne mahkum.
Olaylara tersten bakarsak her şeyi ayan beyan görmemiz mümkün. Şimdi şu soruları sorup cevap verelim: Cumhur İttifakının dışında kalan HDP ne ister? HDP her şeyden önce PKK yaşasın ister. Türkiye içinde operasyon olmasın, Suriye’de Irak’ta PKK rahat bırakılsın. Devamında PKK kontrolünde özerklik, sonunda da PKK eliyle kurulacak bir Kürt devleti ister. Peki İP ne ister? Elbette ki partiyi teslim etmeyen Devlet Bahçeli’nin MHP'si yerle yeksan olsun, onu kongre süreçlerinde destekleyen Erdoğan devrilsin ister ama en çok KHK ile atılanlar işlerinin başına dönsün, ceza evine konulanlar dışarı çıksın, yurtdışında olanlar içeri dönsün ister. SAADET ne ister? Onlar için kimin özgür, kimin tutsak olduğunun bir önemi yok Erdoğan devrilsin de isterse ömürlerini özgür olması için harcadıkları başörtüsü dahi tutsak olabilir. DEVA ve GELECEK ne ister? Onlar bir nankör ne isterse onu ister. Peki CHP ne ister? Bunların hepsini birden ister. İşte bu isteklerin yerine gelmesi için hepsi CHP'ne mahkum, muhtaç...
Hatta ve hatta Erdoğan’dan kurtulmak isteyen BIDEN dahi bu dileğinin gerçekleşmesi için CHP'ne mahkum. Kendisi demişti ya daha adayken; "Biz darbeyle değil, muhalefeti destekleyerek Erdoğan'ı devireceğiz" diye CHP dışında kalan diğer partilerin tamamını paraya boğsa, yaygın medya ağında şişirse, balon gibi patlarlar. Onların da tutunacağı tek dal zaruret ağacında mümkün.
Hal böyleyken yok HDP açık ittifak istermiş, yok bakanlık istermiş, yok bilmem ne istermiş geçiniz bunları. Nitekim son açıkladıkları metne bakınca ne kadar CHP'ne mahkum olduklarını onların da kabul ettiğini görürsünüz. CHP, “Siz ittifakın içinde olacaksınız ama dışında görüneceksiniz, siz milletvekili seçimlerine kendiniz girecek, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde tıpkı 31 Mart 2019’da olduğu gibi bizim adayımızı destekleyeceksiniz” dedi cevap “hazırız” olarak geldi.
İYİ Parti Genel Başkanı Akşener'in "Cumhurbaşkanlığına değil, Başbakanlığa adayım" açıklaması Kılıçdaroğlu’na mesaj verdi. “Bak ben aday değilim sen de olmayacaksın, ben aday değilim ama adayı ben belirlerim” demek istedi diyenler var ya, hepsi hikaye. Bırakın gelecek seçimi, İYİ Parti geçmiş seçimden Kılıçdaroğlu’na borçlu, Bugünkü koltuklarını ona borçlu. Meral Hanım her ortamda demiyor mu “ben Kılıçdaroğlu’na sürekli dua ediyorum, evlatlarıma da dua etmesini vasiyet ediyorum” diye. Böyle birisi nasıl mesaj versin. Kılıçdaroğlu bu ittifakın çimentosu. O eğer adayım derse hepsi koro halinde baş üstüne demek zorunda. Yok ben değilim ama adayım şu derse yine hepsi onun arkasında hizalanmaya mahkum, mecbur...
Neden mi böyle? Hep Cumhur İttifakı 15 Temmuz gecesi meydanlarda kuruldu diyor ya Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Bahçeli, asıl Millet İttifakı 15 Temmuz’dan sonra kuruldu. 15 Temmuz’da Erdoğan'ı devirip Türk devletine diz çöktürmeyi başaramayanlar, sağır odalarda Millet İttifakının tüzüğünü yazdı. CHP o tüzüğün yürürlüğünü sağlayan siyasal hareket. Her şey o tüzükte yazıldığı, planlandığı gibi ilerliyor. HDP’si, İP’i, DEVA’sı hepsi birer figüran, hepsi kukla. Kuklacı CHP eliyle hepsini oynatıyor. Yani hepsinin ipi CHP'ne bağlı. Hepsinin içindeki hayalinin gerçekleşmesinin zaruret ağacı CHP. Hepsi, üzerinden kopardığı çaputla ona bağlı... Şimdi bir de önümüzdeki gelişmelere bu gözle bakın. Ne kadar haklı olduğumu göreceksiniz....