Dede Rothschild “Ülkelerin ekonomisini bana verin, kanunlarını kim yaparsa yapsın” demiş. Ülkeler hangi sistemle yönetilirse yönetilsin, iktidarın başında kim olursa olsun, gündemde hangi konuyu öne çıkarırsanız çıkarın işin dönüp dolaşıp geleceği nokta ekonomi olur. Ekonomi insan hayatında her şey değildir belki ama çok şeydir. O neden merhum Süleyman Demirel’in “ İktidarı tencere belirler” vecizesini de akılda tutarsak bugün dünyayı yöneten ailenin atasının bu sözü boşuna kullanmadığını dahi iyi anlarız. Yani komünizmde de, sosyalizmde de, kapitalizm de de kanunlar eninde sonunda ekonomik ihtiyaçlara göre dizayn edilir.
İçinde bulunduğumuz 2022 yılı küresel ölçekte ekonominin zor yılı. Bu nedenle ülkelerin neredeyse tamamında alarm durumu söz konusu. Yapılan tüm seçimlerde ekonomik gerekçelerle iktidarlar el değiştiriyor. İklim değişiklikleri, kuraklık, süregelen savaşlar, salgın hastalıklar dünya ekonomisini temelden sarstı.
Dünyanın en gelişmiş ekonomik coğrafyası olarak kabul edilen Avro bölgesi yani Avrupa dahi ekonomik sıkıntıların pençesinde. Ukrayna-Rusya savaşının da etkisi ile beşe katlanan enerji fiyatları kuraklık, susuzluk hepsini panik havasına soktu. Avrupa’nın en büyük ekonomisi olan Almanya Rusların vanayı kapatması sonucunda kışı kara kara düşünüyor. Hatta vatandaşlarına “kış aylarını Almanya’da geçirmeyin sıcak ülkelere gidin” tavsiyesinde bulunuyor. Fransa su sorunu yüzünden lig maçlarını oynatmıyor. İsviçre çıra ve mum stokluyor. Hepsinin toplamını ifade eden olgu ise Avro bölgesindeki 26 ülkenin 20’sinde enflasyon artık çift haneli rakamlarda.
Enflasyonda tek haneli rakamlar kontrol altında tutulabilir rakamlardır. Çift haneye çıktığında ticari ahlâk yok olur. Herkes maliyetlerim arttı diye ülkemiz örneğinde olduğu gibi sürekli fiyat artırır ve çift hanelerde katlanma çok hızlı olur. Bu tablo eşliğinde II. Dünya Savaşı’nın Almanya’daki yüksek enflasyon sebebi ile tetiklendiğini de hatırlarsak bu tablo insanı ürkütüyor.
Bunları; Almanya bizi kıskanıyor, Fransa bize imreniyor, Belçika bizden medet umuyor diye yazmadım. Avro bölgesindeki ekonomik tablonun bu kadar bozulması bizi doğrudan etkiler. Biz ihracatımızın da, ithalatımızın da büyük bölümünü bu ülkelerle gerçekleştiriyoruz. Yani onlar hapşırsa biz nezle oluruz. Onların enflasyonu bize katlanarak gelir, o nedenle yazıyorum.
Onlara göre iyi olduğumuz, avantajlı olduğumuz yönler var ama her şeye rağmen bizim için de çok ama çok zor bir kış olacak, buna herkes kendisini hazırlasa iyi olur...